Bazen tek bir kişi tarihin akışını değiştirebiliyor. Osman bin Fudi (1754-1817) doğduğunda onun hicri 13. yüzyılın müceddidi olacağını herhalde kimse tahmin edemezdi. Peygamberin soyundan gelen bu büyük mutasavvıf ve alim ile Cemaat adını alan takipçileri çok sayıda eğitim kurumu açtılar ve halkı İslamı bir bilinçle donatmak için çalıştılar. Merkezi otorite görünüşte Müslüman, ancak baskıcı sultanların elindeydi ve alimler korkudan onların istediğinin dışında fetva veremezdi. Bin Fudi'nin halkın nazarındaki saygınlığından ve İslami bilincin artmasından çekinen sultanlar onu etkisiz hale getirmeye çalıştılar. Başta irşad maksadıyla yönetici sınıfa yakın duran ve müsamahalı bir söylemi esas tutan bin Fudi, sarık ve başörtüsünün yasaklanması gibi dini baskıların artık dayanılmaz hale gelmeye başlaması ve hayatının tehlikeye girmesi neticesinde taraftarlarıyla beraber hicret etti. Yanındakiler savaş tecrübesi olmayan bir grup insandı karşısında ise dev bir ordu vardı. 4 yıl içinde ve pek çok savaştan sonra ise Osman bin Fudi, sadece Gobir'i ele geçirmekle kalmamış, Afrika'nın en güçlü devletlerinden birini de kurmuş olacaktı:
Kitap Yorumları - (0 Yorum)