....Alevilik-Bektaşilik, Sünni veya Şii bakış açısıyla ele alınıp değerlendirmeye tabi tutulamaz. Zira; Alevilik-Bektaşilik, tamamen özgün bir teolojik çerçeveye sahiptir. Bu nedenle başka inançların teolojik kalıplarına hapsedilmiş bir Alevi-Bektaşi inancı gerek Alevi-Bektaşiliğin anlaşılmasına imkan vermeyecektir. Netekim bugün pek çok kimse bu yanlış metedoloji nedeniyle Aleviliği yanlış tanımlamaktadır. Bu yanlış tanımlamaların en feci türü de Aleviliği İslam dışı bir inanç olarak tanımlama çabasıdır. Oysaki ortada tek bir İslam yoktur. Mezhepler bağlamında teşekkül etmiş İslamlar vardır. Yani hangi İslam? Şeklinde bir soru, tek bir İslam vardır, biçiminde bir inkarcılıkla yanıtlanamayacak derece bir realite haline gelmiştir. Bu yeni bakış açısının zamanla taraftar bulacağından kuşku duymuyorum.
Yazar özellikle son yıllarda Alevilere ve Aleviliğe yönelik çalışmaların arttığını söylemektedir. Bu çalışmaları üç gruba ayıran yazara göre ilk grup Aleviliği bir etnik grubun hizmetinde İslam dışı bir inanç olarak yeniden tanımlama ve yeni bir Alevilik inşa etme amacını gütmaktedir. İkinci grup ise Aleviliği Sünnileştirmek veya Şiileştirmek isteyenlerin yaptıkları çalışmalardır. Üçüncü grup ise bu inancı olduğu gibi ele alan ve gözardı edilmek istenen Türkmenlik kimliğini öne çıkararak Alevi İslam inancını savunmaya çalışan çalışmalardır. Yazar kendi çalışmasının üçüncü gruba dahil olduğunu ileri sürmektedir.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Türklüğü ve güzel Türkçemizi bugünlere kadar yaşatan alevilik, aleviliğin islamdaki yeri konusunda okunması gereken tavsiyeye değer bir kitaptır.
Lisedeki hocamın 2005 yılında çıkarmış olduğu kitabı…..Eminim çok iyi bir üslupla anlatmıştır herşeyi…
Yazar özellikle son yıllarda Alevilere ve Aleviliğe yönelik çalışmaların arttığını söylemektedir. Bu çalışmaları üç gruba ayıran yazara göre ilk grup Aleviliği bir etnik grubun hizmetinde İslam dışı bir inanç olarak yeniden tanımlama ve yeni bir Alevilik inşa etme amacını gütmaktedir. İkinci grup ise Aleviliği Sünnileştirmek veya Şiileştirmek isteyenlerin yaptıkları çalışmalardır. Üçüncü grup ise bu inancı olduğu gibi ele alan ve gözardı edilmek istenen Türkmenlik kimliğini öne çıkararak Alevi İslam inancını savunmaya çalışan çalışmalardır. Yazar kendi çalışmasının üçüncü gruba dahil olduğunu ileri sürmektedir.