Batı bilimi ve felsefesindeki son gelişmeler ve Doğu'nun alternatifliği üzerine Capra'dan çarpıcı değerlendirmeler..."Capra'nın günümüz fiziğinin felsefesine getirdiği yorum eşine az rastlanır özgünlükte."John Gribbin, Time Educational Supplement
Dilimize “Batı Düşüncesinde Dönüm Noktası” adıyla tercüme edilen eserinde modern fizik biliminin yeni istikameti doğrultusunda batı bilim ve düşünce dünyasındaki değişimlere dair teşhisleri dillendiren F.Capra, bu kitabında teşhislerden bütünlüklü bir tasarıma, bir modellemeye doğru adım atıyor.Fizik bilimci Chew’un geliştirdiği Bootstrap teorisini eksen alan bu tasarım, öncelikle “temel diye bir şey yok” şiarıyla temel inşa ediyor; “maddenin bölünemez mahiyette alt partiküler unsurları yoktur.” Sonra, Bateson’un katkılarıyla aynı okyanusta yüzen canlı-cansız bütün fanileri “her şeyi birbirine bağlayan temel tasarımı” içinde topluyor; Bütün bir evren, dinamik bir karşılıklı ilişkiler ağının sahnesidir, bu ilişkide taraflardan hiçbiri asal değildir, münhasıran hüviyeti olmadığı gibi yekdiğerine nazaran önceliği de yoktur. Her bir uzvun değeri, bütün içerisindeki diğer tarafların özelliklerinden çıkarsanır ve ilişkiler ağı bütününde görülen tutarlılık (=cosmos?), ağın genel yapısı içinde asal olmayan parçalara pey vermemize imkan sağlar; onlar hüviyetlerini takım oyuncusu olarak bulurlar. Her formülasyon burada kifayetsiz kalır.Capra’nın olanca çabasına rağmen bütünlüklü bir tasarımın ortaya konulamadığını, ciddi bir modellemenin uzağında tasviri mahiyette ve eskiz çalışma mesabesinde kalındığını söyleyebilirim.Sanırım Capra da bu akameti görmüş olmalı ki, eserde 4.bölümden itibaren modellemeyi kenara alarak alternatif tıp, feminizm, ekoloji ve psikiyatri konusundaki yeni arayışlara değiniyor.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Mustafa Armağan kitapları okunmalı…
Dilimize “Batı Düşüncesinde Dönüm Noktası” adıyla tercüme edilen eserinde modern fizik biliminin yeni istikameti doğrultusunda batı bilim ve düşünce dünyasındaki değişimlere dair teşhisleri dillendiren F.Capra, bu kitabında teşhislerden bütünlüklü bir tasarıma, bir modellemeye doğru adım atıyor.Fizik bilimci Chew’un geliştirdiği Bootstrap teorisini eksen alan bu tasarım, öncelikle “temel diye bir şey yok” şiarıyla temel inşa ediyor; “maddenin bölünemez mahiyette alt partiküler unsurları yoktur.” Sonra, Bateson’un katkılarıyla aynı okyanusta yüzen canlı-cansız bütün fanileri “her şeyi birbirine bağlayan temel tasarımı” içinde topluyor; Bütün bir evren, dinamik bir karşılıklı ilişkiler ağının sahnesidir, bu ilişkide taraflardan hiçbiri asal değildir, münhasıran hüviyeti olmadığı gibi yekdiğerine nazaran önceliği de yoktur. Her bir uzvun değeri, bütün içerisindeki diğer tarafların özelliklerinden çıkarsanır ve ilişkiler ağı bütününde görülen tutarlılık (=cosmos?), ağın genel yapısı içinde asal olmayan parçalara pey vermemize imkan sağlar; onlar hüviyetlerini takım oyuncusu olarak bulurlar. Her formülasyon burada kifayetsiz kalır.Capra’nın olanca çabasına rağmen bütünlüklü bir tasarımın ortaya konulamadığını, ciddi bir modellemenin uzağında tasviri mahiyette ve eskiz çalışma mesabesinde kalındığını söyleyebilirim.Sanırım Capra da bu akameti görmüş olmalı ki, eserde 4.bölümden itibaren modellemeyi kenara alarak alternatif tıp, feminizm, ekoloji ve psikiyatri konusundaki yeni arayışlara değiniyor.