Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
Karpuz Şekerinde

Kategori: Edebiyat Yazar: Richard Brautigan Yayınevi: Altıkırkbeş Yayınları

Karpuz Şekerinde

    Tanıtım Bülteni
    BİR ABSÜRT DİSTOPYA ROMANI ! "ne bilmek istiyorsun?" dedi kaplanlardan biri. "dokuz kere dokuz kaç yapar?" "seksen bir" dedi kaplanlardan biri." "sekiz kere sekiz?" "elli altı" dedi diğer kaplan.
    Kitap AdıFormatBoyutBağlantı
    Karpuz ŞekerindePDF6.23 MB İndir
    Karpuz ŞekerindeEPUB6.96 MB İndir
    Karpuz ŞekerindeMOBI5.49 MB İndir
    Karpuz ŞekerindeODF5.86 MB İndir
    Karpuz ŞekerindeDJVU7.32 MB İndir
    Karpuz ŞekerindeRAR4.76 MB İndir
    Karpuz ŞekerindeZIP4.39 MB İndir

    ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ

    Kitap AdıFormatBoyutBağlantı
    Karpuz ŞekerindePDF6.23 MB İndir

    Sponsorlu Kitaplar: Tamamı Ücretsiz 10 Kitap

    Kitap AdıFormatBoyutBağlantı
    Belki de Sevemedik - 1PDF6.23 MB İndir
    Belki de Sevemedik - 2PDF5.80 MB İndir
    Belki de Sevemedik - 3PDF6.10 MB İndir
    Sadece Allah'a Bırak - 1PDF5.10 MB İndir
    Sadece Allah'a Bırak - 2PDF5.50 MB İndir
    Sadece Allah'a Bırak - 3PDF5.80 MB İndir
    Bir Yudum AşkPDF4.75 MB İndir
    Dua Gibi SevPDF5.40 MB İndir
    Sessizlik Artık SensizlikPDF5.90 MB İndir
    Yüreğin Yorgunluk GörmesinPDF5.65 MB İndir

    Benzer Kitaplar




    Kitap Yorumları - (5 Yorum)


    Cessie öne çektirdi de okudum, yoksa bekleyecekti ve kendime yazık edecektim. Baharın bir iki kafayı uzattığı günlerde ortalık yeşil-pembeye kesti. Ağzımın tadı yerine geldi. Hassas bir dengeye sahip olan benÖLÜM’e ağır gelmek mümkün değil, düş görür gibi yaşayanların aralarına kaynayıverin.

    “Ya da biri senden bir şey yapmanı istemişti. Sen de yapmıştın. Sonra dediler ki yaptığın şey yanlış -‘hatam için üzgünüm,’ dedin- ve başka bir şey yapmak zorunda kaldın.
    İşte benim adım o.” (s. 10)

    Balık, bu alıntı da benim için.
    Anlatıcının isminin bir önemi yok, bu kasaba Sedat Demir’in öksüren meskenine benzese de işin içine karışan alabalıklar, karpuz şekeri ve diğer karpuzî meseleler ayrı bir ince işe çıkıyor. Kasabanın adı benÖLÜM, balıklar, karpuzlar ve sakin insanlar için çok güzel bir memleket. Sakin insanlar, hayatlarını basitleştirip karmaşadan uzaklaşanlar. Ne kadar basit olurlarsa olsunlar, ne kadar mutlu olmak isterlerse istesinler mutsuz olmaya, intihar etmeye bir mani yok. Yaşam basitleştikçe trajediler de basitleşiyor, yok olmuyor. Bildiğiniz gibi yaşam paket halde geliyor, içinde her şey var. Zaten mutsuzluğun olmadığı bir yer ütopyadan çok distopya olurdu sanıyorum.

    Okulda iyi kompozisyonlar yazan anlatıcı, kitap yazmakla uğraşırken evine uzanan köprünün gıcırdayan tahtasıyla Margaret’ın geldiğini anlıyor ve kızın gelmesini istemiyor, onun yerine Pauline’in gelmesini tercih ediyor. Trajediye yol açacak bir tercih, sonlara doğru.

    benÖLÜM’de yaşayanlar, Bill, Charley ve diğerleri, tek bir işle meşgul insanlar. Birbirlerini sıklıkla görürler, yemek yenirken mesela. Kızarmış havuç, sürekli. Bu sürreal dünyada güneş her gün farklı bir renkte parıldar, oysa yiyecekler pek farklı değildir. İnsana dair alışkanlıkları hiçbir karpuz değiştiremez.

    Anlatıcının olayları özetlediği bir bölüm var, fihrist gibi. Oradan olacakları öğrenirsiniz. Maddeler konsantre bölümler gibidir, basitliğin sakinleştirdiği kelimelerde başka bir anlam, bir hırçınlık göremezsiniz. Arka planda daha büyük işler dönüyor gibi görünüyor, onu da sona atayım.

    Unutulmuş İşletmeler, unutmayanlar tarafından etrafında dolanılan bir yer. içtenKAYNAYAN ve arkadaşları civarda birkaç baraka kuruyor, içerideki nesnelerden viski yapıp içiyorlar ve benÖLÜM’ün değiştiğini, kasabada yaşayan aptalların her şeyi rezil ettiğini söylüyorlar, özellikle Charley’nin kardeşi içtenKAYNAYAN bayağı bir haşlıyor milleti. Kaplanların öldürülmesi de önemli tabii. Zamanında memlekette birçok kaplan varmış, hatta içlerinden biri anlatıcının matematik problemlerine yardım eden cinsten. Ne yazık ki çocuğun annesiyle babasını yiyorlar, büyük talihsizlik. Çoğu insanı yiyorlar aslında, ortadan kaldırılmaları bu yüzden ama içtenKAYNAYAN için onların varlığı olmazsa olmaz. Margaret da bu tayfaya ilgi duyup onların meskenine sık sık gidiyor, anlatıcıyı Pauline’e kaydıran bu da olabilir.

    içtenKAYNAYAN ve adamları parmaklarını, burunlarını kesip kan kaybından ölüyor, aşkına karşılık bulamayan Margaret intihar ediyor ve parlayan çiçeklerle gömülüyor. Ardından bir şenlik, ölüyü uğurlamak için en güzel yol. Bir anlatının bitmesi için de.

    Kapitalist dünyadan kurtulmuş bir kasaba, işletme kapatılmış, işletmeden arta kalanlar içtenKAYNAYAN gibi tüketim insanlarına sürekli viski sağlıyor ve onların ölümüne yol açıyor. Kaplanlar insanlara yardımcı olabilir, görünüşte. Yaşayanların zamanlarını, emeklerini yiyorlar. Yapay doğanın bir parçası, onlardan kaçılmaz, yok edilmedikleri sürece. Soyları tükenince insanın kendine ayıracak zamanı, başka mücadeleler için enerjisi kalıyor geriye. Bir de karpuzlar, karpuz fenerleri, karpuz çiçekleri, karpuz güneşi. Yaz geliyor!

    Brautigan, güzelliğine kaç karpuz sığar?


    Farklı bir tat var çözemedim.


    Yorumlara bakarak aldığım fakat okurken pek de keyif almadığım bir kitap.


    Olağanüstü bir kurguya sahip olmakla birlikte oldukça da ilginç bir kitap.


    absürt olduğu doğru kesinlikle farklı bir kitap

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    *

    *

    *