Yüzleşmenin Kişisel Tarihi Mito-politik Söylemden Ağıdı Yakılmamış Çocuklara
Tanıtım Bülteni
Yüzleşmenin Kişisel Tarihi, 1970’lerden bugüne uzanıp, Türkiye’nin yakın dönem siyasal ve sosyolojik olayları merkezinde önemli yer kaplayan Ülkücü hareketin, kendisi üzerine düşünme pratiğini hızlandırmayı amaçlayan bir çalışma. Yazarın içeriden geliştirdiği eleştirel zihin, kitabı bu anlamda mevcut yayınlardan ayrıştırıyor. Bir kırılma noktası olarak beliren 12 Eylül darbesi ile devlet ve aygıtlarına yönelik kurguladığı mito-politik argümanlar, mensuplarının maruz kaldığı ağır işkenceler, verdiği idamlar karşısında hareketin geliştirdiği pozisyonların çözümlenip, eleştiriye tabi tutulduğu kitap salt Ülkücü yapıyı değil, zaman zaman karşılaştırmalı bir politik okuma ile Türk Solunu sorgulaması açısından da önemli.Darbe sonrasında hapishanedeki bir grup Ülkücünün çıkarmaya başladığı “Bizim Dergâh” dergisi izleğinden hareketle, ideolojik söylemin İslamcı düşünce ile kurmaya çalıştığı irtibatı ve sonrasında kendilerini Muhsin Yazıcıoğlu ile beraber ortodoks Ülkücülükten kopma noktasına getiren teorik ayrışımdan, 28 Şubat ve ardıllarındaki siyasal operasyonlara kadar ortaya koydukları tutumu Yüzleşmenin Kişisel Tarihi üzerinden anlamak mümkün. Ayrıca 70’li yılları belirlemiş en önemli iddialardan birisi olan “Esir Türk İlleri Kurtulacak!” retoriği ile şekillenen ütopik ruhun, 1980 sonrası nasıl geri çekildiğini, 90’lardan itibaren Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine eğitimden insani yardıma kadar ilgi göstermeye başlamış dini cemaat ve sivil toplum örgütlerine ilişkin ortodoks Ülkücülüğün neden gerilimli bir bilinç taşıdığını da… Bütün bu metinler boyunca yazarın çocukluk ve gençlik dilimini içerisine alan ve kişisel tarihi açısından tanıklık ettiği ya da bizatihi kendisinin birey olarak yer aldığı olayları okur ile paylaşması, kuramsal anlatıya farklı boyutlar katıyor.
Selçuk Küpçük eserinde ülkücü hareketin dünden bugüne yüzleşemediği sorunsallarını akademik ve nesnel bir bakış açısıyla sorgulamaya çalışmış. Hareketin içinden birisi olarak özellikle 12 Eylül ve sonrasında hem ülkücü duruşu hem de yer yer sol cenahın tavrını irdelemiş. Yalnız kalbinde her zaman özel bir yere sahip olduğunu belirttiği Rahmetli M.Yazıcıoğlu’na ve harekette bir dönüm noktası sayılabilecek Büyük Birlik hareketine çok az yer vermesi eserin zayıf noktası olarak nitelendirilebilir. Sürükleyici bir anlatımla insana çok şey öğreten ve her satırında düşündüren bir eser.
Kitabı okudum. Ülkücü harekete ilişkin doğru tespitler de bulunmakla birlikte, yanlış tanım ve tespitler de bir hayli fazla. Yazarın kullandığı dil ise oldukça yanlı. Ülkücüleri aşağılayıp bir de ülkücü şehitler üzerinden kitabın reklamının yapılması da son derece üzücü.
“Selçuk Küpçük” usta bir ses, yorum, beste…Selçuk Küpçük’ü bir de müzik albümlerinde dinleyin. 3 müzik albümü var.3’ünü de almıştım.Yıllar geçmesine rağmen hala benim için yenidir eserleri…Bu kitabını da büyük bir heyecanla bekliyordum..Allah muvaffak etsin….
ülkücü hareket maalesef islami temelden tamamen uzaklaşıp laik-sekuler raya geçmiştir.. yazarın eleştiri temeli burda yatmaktadır.. çok ağır gelsede aklımıza gelip söyleyemediklerimizi söylemiş.. ayrıca ülkücü harekete kürşat ın hayali bir kahraman olduğunuda ayrı bir kitap yazıp zihinleri parçalamasını bekliyoruz..
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Selçuk Küpçük eserinde ülkücü hareketin dünden bugüne yüzleşemediği sorunsallarını akademik ve nesnel bir bakış açısıyla sorgulamaya çalışmış. Hareketin içinden birisi olarak özellikle 12 Eylül ve sonrasında hem ülkücü duruşu hem de yer yer sol cenahın tavrını irdelemiş. Yalnız kalbinde her zaman özel bir yere sahip olduğunu belirttiği Rahmetli M.Yazıcıoğlu’na ve harekette bir dönüm noktası sayılabilecek Büyük Birlik hareketine çok az yer vermesi eserin zayıf noktası olarak nitelendirilebilir. Sürükleyici bir anlatımla insana çok şey öğreten ve her satırında düşündüren bir eser.
Kitabı okudum. Ülkücü harekete ilişkin doğru tespitler de bulunmakla birlikte, yanlış tanım ve tespitler de bir hayli fazla. Yazarın kullandığı dil ise oldukça yanlı. Ülkücüleri aşağılayıp bir de ülkücü şehitler üzerinden kitabın reklamının yapılması da son derece üzücü.
“Selçuk Küpçük” usta bir ses, yorum, beste…Selçuk Küpçük’ü bir de müzik albümlerinde dinleyin. 3 müzik albümü var.3’ünü de almıştım.Yıllar geçmesine rağmen hala benim için yenidir eserleri…Bu kitabını da büyük bir heyecanla bekliyordum..Allah muvaffak etsin….
ülkücü hareket maalesef islami temelden tamamen uzaklaşıp laik-sekuler raya geçmiştir.. yazarın eleştiri temeli burda yatmaktadır.. çok ağır gelsede aklımıza gelip söyleyemediklerimizi söylemiş.. ayrıca ülkücü harekete kürşat ın hayali bir kahraman olduğunuda ayrı bir kitap yazıp zihinleri parçalamasını bekliyoruz..