Yaradan’ın bizimle bir zoru yok… Zoru olan bizleriz… Suskunlar da bizleriz… Eksiklerimizi tamamlayabileceğimiz bir cennet özlemi içinde yanıp kavrulan yanlarımızla aslında kavgamız… Aşk da o nedenle icat edilmiş ruhlarımızda. Bir gün biri çıkar da ruhunuzun başka bir bedende de yaşayabileceğini söylerse ne yaparsınız? Rüyalarımız ve hayallerimiz, ruhumuzun gezdiği diyarlarda kalacak olursa hep, o vakit vebalini kim çekecek yaşadıklarımızın?.. Bütün etik değerleri altüst edebilecek bir icatla karşılaşırsa insanlık, yeni dünya düzeni nasıl oluşacak?.. Teolojinin anlamaya çalıştığı felsefeyle akıl kanalına sokulan ruhun derinlerindeki içsel kavganın, ölmeden sulhla sonuçlanacağı bir barış anlaşması imzalandığı gün, nasıl bir toplum meydana gelecek? Bildiklerimizin ötesinde, bilinmeyenler dünyasına girmeden bunu gerçekleştirebilmek mümkün müdür? Bu romanda “var olmak” ile “yok olmak” arasındaki mücadele neticesinde, hafızalarınızda yeni perdelerin açılacağı bir düşünce yolculuğuna davetlisiniz… Suskunların diyarından insanların diyarına doğru bir yolculuğa…
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Dini-Gerilim tarzında bir roman. Sürükleyici olduğu kadar da algı zorlayıcı.