"Demokrasi günümüzde küresel ölçekte yaygınlaşmış ve en iyi yönetim biçimi olarak kabul görmüştür. Bu durum, demokratik rejimin niteliği hakkında görüş birliğinin oluştuğu anlamına gelmiyor. Dünya ülkelerinin yarıdan fazlası demokrasi ile yönetiliyor olsa da, "demokrasi nedir?" sorusu hala sorulmakta ve tatmin edici bir yanıt beklemektedir. Bu çalışmada demokrasi tarihsel, siyasal ve felsefi boyutları ile ele alınmıştır.Kitabın ilk bölümünde, günümüzden 2.500 yıl önce eski Yunan sitelerinde kurulan "doğrudan demokrasiler" inceleniyor. İkinci bölümde, demokrasinin modern çağda "temsili demokrasi" olarak yeniden ortaya çıkış süreci ele alınıyor. Üçüncü bölümde demokratik elitizm, katılımcı demokrasi, çoğunluk demokrasisi, konsensüs demokrasisi gibi günümüzde demokrasiyi açıklamayı amaçlayan kuram ya da modeller karşılaştırılarak Türkiye için hangi modelin uygun veya elverişli olduğu tartışılıyor. Dördüncü bölümde, demokrasinin nasıl bir felsefi temel üzerine inşa edilebileceği konusu ele alınıyor. Doğaya egemen olan yasalar gibi, toplum düzeninin de evrensel bazı yasaları bulunduğu ve bu anlamda uyulması gereken mutlak siyasal doğruların varolduğu görüşü, siyasal sonuçları açısından değerlendiriliyor. Beşinci ve son bölüm, demokrasinin en iyi yönetim biçimi olduğu yönündeki yaygın kanaatin sorgulanmasına ve demokrasinin liberal, cumhuriyetçi, müzakereci yorumlarına ayrılmıştır."
Demokrasiyi geçmişten günümüze hem kelime manasıyla hem uygulanış biçimiyle anlatan yer yer tahliller barındıran öğretici bir eser.Okumanızda fayda var.
Akıcı güzel bir dil. Tarihsel süreç içinde demokrasinin gelişimi ve ayrıca kavram olarak yüklendiği anlam güzel anlatılmış. Demokrasinin epistemolojik temeli akabinde demokrasinin haklılaştırılması çabasında ahlaki boyutlara kadar biçok konunun genişçe işlendiği tavsiye edilecek bir eser.
Antik çağdan modern çağa kadar demokrasi tanımı, uygulanışı ve sorunlarını o kadar yalın, akıcı ve anlaşılır anlatmış ki yazar, kısa bir bilgiyle önermeden geçemedim.
1945-1989 yılları arasında, İsviçre’nin tam 227 kez halk oylaması yapmasına hayran kaldım.
J.J. Rousseau’nun toplum sözleşmesi kitabından alıntılar yapılarak, günümüze göre yorumlanması mükemmel.
Montesquieu, F. Hayek, T. Hobbes, John Stuart Mill, J. Habermas gibi toplum bilimci düşünürlerin görüş ve önerilerinin, bir hukuk profesörünün duygu ve düşünce tezgahından geçerek bizlere hazır lokma gibi yansıması, büyük bir nimet, büyük bir kazanç.
Böyle bir eseri herkes okumalı ki, 200 yıl önce sistemlerini kuran toplumlar seviyesine gelelim. Nerelerde hata yapmışız, tartabilelim.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Demokrasiyi geçmişten günümüze hem kelime manasıyla hem uygulanış biçimiyle anlatan yer yer tahliller barındıran öğretici bir eser.Okumanızda fayda var.
Demokrasi kavramı tarihsel ve felsefi açıdan sade bir dil ile ele alınmış. Kavramsal ve akademik bir dil kullanılmış..
Akıcı güzel bir dil. Tarihsel süreç içinde demokrasinin gelişimi ve ayrıca kavram olarak yüklendiği anlam güzel anlatılmış. Demokrasinin epistemolojik temeli akabinde demokrasinin haklılaştırılması çabasında ahlaki boyutlara kadar biçok konunun genişçe işlendiği tavsiye edilecek bir eser.
Herkesin anlayabileceği bir dilde yazılmış ve su gibi akan, bilgi bombası bir kitap. Konuya ilgi duyan herkesin okumasını kesinlikle öneririm.
Antik çağdan modern çağa kadar demokrasi tanımı, uygulanışı ve sorunlarını o kadar yalın, akıcı ve anlaşılır anlatmış ki yazar, kısa bir bilgiyle önermeden geçemedim.
1945-1989 yılları arasında, İsviçre’nin tam 227 kez halk oylaması yapmasına hayran kaldım.
J.J. Rousseau’nun toplum sözleşmesi kitabından alıntılar yapılarak, günümüze göre yorumlanması mükemmel.
Montesquieu, F. Hayek, T. Hobbes, John Stuart Mill, J. Habermas gibi toplum bilimci düşünürlerin görüş ve önerilerinin, bir hukuk profesörünün duygu ve düşünce tezgahından geçerek bizlere hazır lokma gibi yansıması, büyük bir nimet, büyük bir kazanç.
Böyle bir eseri herkes okumalı ki, 200 yıl önce sistemlerini kuran toplumlar seviyesine gelelim. Nerelerde hata yapmışız, tartabilelim.