Tohuma durmuş bir başak kopardılar. Bir başaktı sadece. Oysa hayata ekilen umutlardı, kopardılar sessizce.Satranç tahtası ortada duruyordu. Taşlar yerli yerindeydi. Şahlar, piyonlar, vezirler, Ademoğlu Ademler, herkes onları görüyorlardı.Bir mektup düştü gecenin sessizliğine. “Gördünüz mü?” dedi, Yeva. Gerçekten de gördünüz mü? Acıdan kalan yanları dökülmüştü, yakası açık, gerdanı apaktı. Başakların solmuş tanelerinden bir hüzün yayıldı her tarafa. Görmek imkânsızdı, kendi karanlığında baktığı aynada.Belli ki bir kadın, kendi içinden geçiyordu zamanın.Pek çok hikâyede beliren ortak bir yazgının susuşu gibiydi susuşu. Belli belirsiz bir gülümseme geçti gözlerinden. Terk edileceğini anlayan bir kadınınki gibiydi kederi, sustu.Kendine, çocukluğuna, çocukluğunu susturan annesinin suslarına sustu. Sonra köklerine ve bu köklere ulaşamamış su damlasını yutan toprağın çatlağına... Hüzünlerden boğum boğum saçlarına ve elbette bu saçlarını öpen adama... Susmasa, susuşu yarım kalırdı çünkü.Sessizce arkasını döndü ve gitti. Öyle hüzünlüydü ki gidişi, tüm kadınlar içinde çölde bir kum tanesi. Zor seçilirdi...
Zaman eskir de yolculuklar eskimez.Kimi iki dağ arasında,kimi iki dudak arasında söylenmemiş sözler gibi durur karşımızda. İnsanı yolculuklarıyla anlatmışsın bize.
Tökezleyen,unutan, anılarıyla kedere boğulan insanları hem ustaca hem bilgece anlatmışsın.”Eski Güneşin Altında” gerçekle düş arasında harika bir kitap .Tebrik eder.Basarılarının devamını dilerim.
N.KUMBAROĞLU
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Zaman eskir de yolculuklar eskimez.Kimi iki dağ arasında,kimi iki dudak arasında söylenmemiş sözler gibi durur karşımızda. İnsanı yolculuklarıyla anlatmışsın bize.
Tökezleyen,unutan, anılarıyla kedere boğulan insanları hem ustaca hem bilgece anlatmışsın.”Eski Güneşin Altında” gerçekle düş arasında harika bir kitap .Tebrik eder.Basarılarının devamını dilerim.
N.KUMBAROĞLU
öyle güzel ki alıntı bölümü kitabın elime geçmesini sabırsızlıkla bekliyorum