"Kendi kentimize gidemiyorduk. Kuzey Denizi'ne açılan bir rıhtımdaydık. Deniz'in Gümüşsuyu'ndaki Pak-İş Pastanesi garsonu Stefan'a uzun yıllar sonra rastlamış olduğu yerde. Birden dönerek 'İşte Stefan'a burada rastladım' demişti. İstanbullu olan insanı dünyanın neresinde görürsem göreyim, tanırım. İlk gençliğimiz ardımızı bırakmayan o kentten bize gülümsüyordu. Deniz'in yaşamöyküsü o kentin ve bir kuşağın yaşamının öyküsüdür. Yıllarla kendi kentimize düşleriyle dokunmaya çalışmış bir 'yitik kuşak' yazarının öyküsü. Bu öyküyü dinlemek mutluluktur. İstanbul'a dokunan her yüreğin duyduğu mutluluğun öyküsü." Demir Özlü
Genelevlerden doğramacılara, avizecilerden, beyaz eşya tamircilerine, mamalardan “hayat kadınları”na, gündelik hayatın içinde aynı anda yan yana gelmesi imkânsız insanları bir arada tutan ilginç bir sokağın, üzerinden 1950’lerin İstanbulu’na bir yolculuk.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Genelevlerden doğramacılara, avizecilerden, beyaz eşya tamircilerine, mamalardan “hayat kadınları”na, gündelik hayatın içinde aynı anda yan yana gelmesi imkânsız insanları bir arada tutan ilginç bir sokağın, üzerinden 1950’lerin İstanbulu’na bir yolculuk.