Alevilik Türk İsam'ı mı?"Siyasetin ortaya sürdüğü Türk müslümanlığı kavramı iyi niyet taşımamaktadır... Alevîliğin hangi versiyonuyla Türk müslümanlığı kavramına geçerlilik kazandırılacak.Şamanizmle mi?Bu bir resmi, çağdaş, Türk ulus dini olabilecek mi?Bu din bir ümmet bulacak mı?İslam'ı Türk gibi yaşamak nasıl olacak?Mesala; Namaz kılınmadığı,Oruç tutulmadığı,Hacca gidilmediği,Zekat verilmediği,Cenaze namazı kılınmadığı,Helal-Haram kavramlarına inanılmadığı içki içildiği,Faiz yenildiği,Tesettür reddedildiği zaman... vs. Bu çağdaş Türk İslam mı olacak?!Bu sadece bir kara mizah değil, aynı zamanda utanç verici bir durumdur. Tek zamanda trajikomik bu senaryodan vazgeçilmesini ve alevîlerin alevîliği bu siyasi yaklaşımlara alet ettirmemelerini temenni ediyoruz."
Kitapta bazı zümrelerin nasıl siyasete alet edilerek, üzerlerinden prim sağlandığı çok geniş bir perspektiften anlatılıyor. Var olan sistem içinde yaşayan inançların, nasıl doğduğu, tarihi gelişimi ve bugünkü etkileri vurgulanıyor. “Alevilik bir inanç sisteminden çok bir yaşama stilidir.” diyen alevilerin neden bu yaklaşım içinde oldukları ve kastettikleri bu yaşama biçiminin çerçevesi çarpıcı biçimde ortaya konmakta. Yazar her ne kadar önsözünde objektif bir yaklaşım içinde kitabı yazdığını söylese de , bunun aksi ilerleyen sayfalarda kendini su yüzüne çıkarıyor. Aslında yazara bazı noktalarda objektif davranamadığı için kızamıyor insan. Her inanç elbette kendine özgü ve doğaldır, ancak bu yaklaşım asla diğerlerini silmeyi ve onlara karşı kin beslemeyi gerektirmez. Kitap, alevilerin bu büyük çelişkisini gözer önüne sermekte çok başarılı…
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Sünnilikte olduğu gibi Alevilikteki farklı fraksiyonların incelendiği okunulası bir eser
Ben okudum güzel bir kitap ama hitap ettiği kişi ben miyim bilemedim.
Kitapta bazı zümrelerin nasıl siyasete alet edilerek, üzerlerinden prim sağlandığı çok geniş bir perspektiften anlatılıyor. Var olan sistem içinde yaşayan inançların, nasıl doğduğu, tarihi gelişimi ve bugünkü etkileri vurgulanıyor. “Alevilik bir inanç sisteminden çok bir yaşama stilidir.” diyen alevilerin neden bu yaklaşım içinde oldukları ve kastettikleri bu yaşama biçiminin çerçevesi çarpıcı biçimde ortaya konmakta. Yazar her ne kadar önsözünde objektif bir yaklaşım içinde kitabı yazdığını söylese de , bunun aksi ilerleyen sayfalarda kendini su yüzüne çıkarıyor. Aslında yazara bazı noktalarda objektif davranamadığı için kızamıyor insan. Her inanç elbette kendine özgü ve doğaldır, ancak bu yaklaşım asla diğerlerini silmeyi ve onlara karşı kin beslemeyi gerektirmez. Kitap, alevilerin bu büyük çelişkisini gözer önüne sermekte çok başarılı…