Aleviliğin Gizli Tarihi / Demirin Üstünde Karınca İzi (karton kapak)
Yayın Tarihi: 12.10.2004
ISBN: 9789758663798
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 233
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: 3. Hm. Kağıt
Boyut: 16 x 23 cm
Tanıtım Bülteni
Gerçek Alevilik, sır perdeleri ardına saklanmış, aydınlanmış bir azınlıktan başkasının anlayamayacağı, sembollerle ifade edilen bir "Gizli İnanış"tır. Bin yıllar boyunca başka dinlerin hakim olduğu coğrafyalarda yaşama zorunluluğu da, Alevilere "Gizli Toplum" denilebilecek bir hüviyet kazandırmıştır. Bu nedenle, gerçek anlamından çok, görünen anlamıyla dile getirilmiştir. Aleviliğin sözlüklerde yer alan tarifi; Hz. Ali'yi ve Ehl-i Beyt'i sevenlere ve onun yolundan gidenlere verilen ad olarak kabul edilmiştir. Bu çalışma, Alevi deyimin üzerindeki Hz. Ali perdesini kaldırıyor, Alevi deyiminin gerçek anlamını ortaya koyarak, Alevi inanışının köklerine ve Aleviliğin gizli tarihine giden yolu aralıyor. Aleviliğin, on binlerce yıllık geçmişten gelen, bütün inanışları etkilemiş, semavi dinlere başlangıç oluşturmuş asıl kaynak, "Serçeşme", olduğunu bütün gerçekliğiyle ortaya çıkartıyor.
alevilik hakkında alevilerin dahi söylemediklerini söylemesi açısından güzel bir çalışma fakat çok uçuk noktalara gitmesi inandırıcılığını sekteye uğratıyor.fakat bence özellikle alevi arkadaşlarımız başta olmaz üzere bu konuyla ilgilenenlerin okuması gereken bir yapıt
eğer ALEVİLİK inancıyla ilgili gerçek bilgilere ulaşmak istiyorsanız tavsiye ettiğim bir kitaptır. ben çok başarılı buldum. abartı ve gereksiz bilgiden uzak sadece gerçek bilgi verilmiş..
Hiçbir olumsuz yoruma meydan vermeyecek son derece titizlikle hazırlanmış bir eser. Sayın Çınar’ın gerek işlediği konuya olan bakış açısı, gerekse engin bilgi birikimi ve Tanrı vergisi üslubu bu kitabın tadının damağımda kalmasını sağladı. Mutlaka okuyun. Ön yargılarınızdan sıyrılacaksınız.
Devinim21’in görüşlerine katılıyorum. Anadolu’da ve Balkanlar’da o dönemlerde bulunan bazı gnostik hristiyan tarikatlarının alevi ve bektaşi tarikatlarına intisab etmesi doğaldır ve böylece sentezci bir yaklaşımı benimseyen bektaşiliğe bu görüşler sızmıştır. hatta gnostik hristiyan görüşlerinden bazılarının sünni olarak adlandırılabilecek tarikatlarda yansımaları bulunabilir. Anadolu’nun ve Balkanlar’da yaşayan yerli halkın müslümanlaşarak kendi geleneksel anlayışlarının yerli olmayan Türklerin anlayışlarıyla kaynaştırması çok doğaldır. yazar olguya farklı bir pencereden bakmış fakat daraltmış olduğunu gözledim. Ahmet Yeseviyi alevilikle bağlantısını çok zorlama koparabilmiş. alevi ve bekteaşiliğin içindeki ilk olarak Yesevilikde gördüğümüz anlayışıların olması bu bağın kopartılmasının zorlama olduğun gösteriyor. ayrıca alevi olarak kabul edilen pavlikanların teolojilerinde alevilikle uyuşmayan öğeler vardır. uyuşan öğeler de vardır. yani alevilik pavlikanları kapsamamakta fakat kesişen noktalarda bir ortaklık vardır.çok değişkenli bir olayı diğer değişkenlerden ayırarak tek bir değişkene bağlaması kitabın güvenirliliğine zarar vermiştir kanaatimce.
Körlerinn bir fil tanımı var . Fiilin neresini tutarlarsa oraya göre tanım yaparlar. Bana göre bu kitap ta ona göre olmuş. Sayın yazar olayın sadece bir tarafından tutmuş ve o tarafını dikkate alarak yazıp bitirmiş ve bir kanı ortaya koymuş. Birilerid ebuna inanıyor. Sayın okur kapsamlı bir araştırma yapmadan okunacak bu tür kitaplar bana göre alviliğn temel felsefesini anlamammızı bir kenara bırakın ondan çok uzaklaştırır. Özellikle de yeni öğrenen kişiler için bu bana göre bir facia olur. yorum sizin
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
alevilik hakkında alevilerin dahi söylemediklerini söylemesi açısından güzel bir çalışma fakat çok uçuk noktalara gitmesi inandırıcılığını sekteye uğratıyor.fakat bence özellikle alevi arkadaşlarımız başta olmaz üzere bu konuyla ilgilenenlerin okuması gereken bir yapıt
eğer ALEVİLİK inancıyla ilgili gerçek bilgilere ulaşmak istiyorsanız tavsiye ettiğim bir kitaptır. ben çok başarılı buldum. abartı ve gereksiz bilgiden uzak sadece gerçek bilgi verilmiş..
Hiçbir olumsuz yoruma meydan vermeyecek son derece titizlikle hazırlanmış bir eser. Sayın Çınar’ın gerek işlediği konuya olan bakış açısı, gerekse engin bilgi birikimi ve Tanrı vergisi üslubu bu kitabın tadının damağımda kalmasını sağladı. Mutlaka okuyun. Ön yargılarınızdan sıyrılacaksınız.
Devinim21’in görüşlerine katılıyorum. Anadolu’da ve Balkanlar’da o dönemlerde bulunan bazı gnostik hristiyan tarikatlarının alevi ve bektaşi tarikatlarına intisab etmesi doğaldır ve böylece sentezci bir yaklaşımı benimseyen bektaşiliğe bu görüşler sızmıştır. hatta gnostik hristiyan görüşlerinden bazılarının sünni olarak adlandırılabilecek tarikatlarda yansımaları bulunabilir. Anadolu’nun ve Balkanlar’da yaşayan yerli halkın müslümanlaşarak kendi geleneksel anlayışlarının yerli olmayan Türklerin anlayışlarıyla kaynaştırması çok doğaldır. yazar olguya farklı bir pencereden bakmış fakat daraltmış olduğunu gözledim. Ahmet Yeseviyi alevilikle bağlantısını çok zorlama koparabilmiş. alevi ve bekteaşiliğin içindeki ilk olarak Yesevilikde gördüğümüz anlayışıların olması bu bağın kopartılmasının zorlama olduğun gösteriyor. ayrıca alevi olarak kabul edilen pavlikanların teolojilerinde alevilikle uyuşmayan öğeler vardır. uyuşan öğeler de vardır. yani alevilik pavlikanları kapsamamakta fakat kesişen noktalarda bir ortaklık vardır.çok değişkenli bir olayı diğer değişkenlerden ayırarak tek bir değişkene bağlaması kitabın güvenirliliğine zarar vermiştir kanaatimce.
Körlerinn bir fil tanımı var . Fiilin neresini tutarlarsa oraya göre tanım yaparlar. Bana göre bu kitap ta ona göre olmuş. Sayın yazar olayın sadece bir tarafından tutmuş ve o tarafını dikkate alarak yazıp bitirmiş ve bir kanı ortaya koymuş. Birilerid ebuna inanıyor. Sayın okur kapsamlı bir araştırma yapmadan okunacak bu tür kitaplar bana göre alviliğn temel felsefesini anlamammızı bir kenara bırakın ondan çok uzaklaştırır. Özellikle de yeni öğrenen kişiler için bu bana göre bir facia olur. yorum sizin