The book examines Turkey’s new foreign policy operating in the new international system. Especiallywith the AKP government, Turkish foreign policy principles have been changed and/or modified radically.Therefore, new foreign policy mentality has to be analyzed in detail.The book also focuses on the “strategic depth” paradigm of Prof. Dr. Ahmet Davutoglu. In his book,Davutoglu inspects the Turkey’s place within the world politics and its relations neighboring countries throughhistorical-religious lense. In order to understand this new mentality in the Turkish foreign policy, historicaldevelopments of the Ottoman Empire and the Turkish Republic has been covered.The book mainly focuses on following subjects: analysis of Turkish foreign policy framework, changes inTurkish government’s foreign policy paradigm, reflections of new approaches in the Turkish foreign policy,Turkey’s shifting foreign policy and the new Turkish foreign policy’s future, continuity and change in Turkishforeign policy and lastly implications of Turkey’s new foreign policy doctrine.Türk dış politikası uzun yıllar gündem yaratma yerine, başka aktörlerin oluşturduğu gündemleri takip etme vemüttefiklik adı altında ülke çıkarları ile örtüşmeyen, hatta zaman zaman çelişen seçeneklerin peşine takılma çizgileriarasında sıkışıp kalmıştır. Özellikle son on yılda Türk dış politikasındaki önceliklerin değiştiğine, Türkiye'nin pasif dışpolitika gömleğini üzerinden çıkardığına tanıklık ediyoruz.2002 yılından itibaren onu uluslararası sistemde düzen kurucu merkez bir ülke konumuna taşıyacak alt yapının inşaedildiği siyasi istikrar yanında kaydedilen ekonomik büyüme ve kalkınma Türkiye'nin kendine güvenini artırdı. BaşbakanRecep Tayyip Erdoğan'ın sık sık altını çizdiği "kendine güven" vurgusu dış politika kararlarının alınmasında önemli birdayanak oldu. Avrupa Birliği, ortak bir dış politika inşasında üyeleri arasındaki belirsizliklerle ve ekonomik krizlerlemücadele ederken, ABD başlattığı ve sürdürdüğü savaşların aşındırdığı imajını tamir etme çabası sürdürürken, Türkiyekaybettiği yılları Afrika, Balkanlar ve Güney Amerika açılımlarıyla telafi etmeyi başardı.Stratejik derinlik, merkez ve düzen kurucu ülke olmak, komşularla sıfır sorun, proaktif dış politika gibi kavramlarısiyasete dönüştüren ve uygulamaya koyan yeni Türk dış politikasının tasarımcısı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu,gündemi takip eden değil önceden belirleyen bir liderlik sergilemektedir. Dış politika tutumlarına göre ülkeler iddialı veiddiasız olarak basitçe ikiye ayrılabilir. Tahmin edileceği üzere ikinci grup hayli kalabalık olduğu halde, birinci grubaABD gibi, Rusya gibi, Çin gibi sayılı ülkeler girer... Türkiye'nin son on yılda izlediği dış politika tutumu ve hamleleriikinci gruptan çıkıp birinci gruba girme çabası içinde değerlendirilebilir.Türkiye’nin tarihi, coğrafyası, sahip olduğu kültürel değerler onu böyle bir konuma doğal olarak itmekle beraber,Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun danışman olduğu dönemden beri savunduğu ''stratejik derinlik'' felsefesi bu kabulüzerine oturuyor.Türkiye'nin getirmiş olduğu yeni dış politika anlayışı sayesinde bölgesinde artan jeoekonomik etkinliğini hissedenArap ülkeleri, komşularla sıfır problem modelinin açmış olduğu fırsat alanlarına nüfus etmeye başlamışlardır. Türkiye,Ürdün, Lübnan ve Suriye'yi içine alan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi tesis edilmesi ve bu ülkeler arasındaserbest ticaret ve dolaşım alanı oluşturulması ve vizelerin kaldırılmasının altında bahsetmiş olduğumuz yeni güvenlikkültürünün dinamizmi yatmaktadır.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)