Prensinize rastlayıncaya kadar pek çok kurbağayı öpmeniz gerekebilir.Sevgiyi ararken, toplumun sizinle birlikte olmadığını bilmelisiniz.Günümüzde sevgiyi keşfe çalışmak, bir tür meydan okumadır.Kararsızlık kurumsallaşınca, ne tam bağımsızlık, ne de güçlü ve yakın bir bağlılık olabilir. Aşk arayışınızın, diğer şeylerden vazgeçecek kadar hayatınızı etkilemesine izin vermeyin. Aşk ararken en önemli ipucu, nereye giderseniz veya ne yaparsanız yapın, olayları fazla ciddiye almamaktır.Kendinizi güçlü, kararlı, yaşamınıza hâkim ve iyi hissedebilmeniz için zayıflıklarınızı körükleyen ilişkilerden vazgeçmelisiniz.Hayat çok kısadır ve umutsuz beraberliklerle boşuna oyalanmaya değmez. Bu tip bir ilişkiyi sürdürürseniz bir âşık değil “hastabakıcı” olursunuz. Karşınızdakinin kendisini kötü hissetmesine siz neden olmadınız. Kendiniz için doğru olanı yapıyorsunuz; karşınızdaki de buna tepki gösteriyor.Hem hasta hem de doktor olamazsınız!Âşıklar birbirlerinin gerçek yüzlerini gördükçe, pembe renkli dünyaları da solmaya başlar. İlişkileri sona ererse, her iki taraf da büyük acı duyar, çünkü yalnızca birbirlerini değil hayallerini de kaybetmişlerdir.Aşk, başka bir insanın, yalnızca toplumsal yanlarını değil, her yönünü bilmek ve kabul edebilmektir. Oturup bir şeyi düşünmek, o işi gerçekleştirmekten daha zor gelebilir. İlk adımı atıp, harekete geçerseniz, sinirliliğinizin de büyük ölçüde azalacağını görürsünüz. Unutmayın, bir tecrübenin kazandırdıklarından daha fazla acı verici olan tek şey, bir tecrübenin kazandıramadıklarıdır.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)