Onları çok yakından tanıyoruz. Değişik bir aşk üçgeninin köşelerinde duran üç kişi; Seni Sevmiyorum'un üç kahramanı: Stuart, oliver ve Gillian. Julian Barnes önceki romanının bir devamı olan Aşk Vesaire'de de, kahramanların sırlarına doğrudan tanıklık etmemizi, gerçeği kendi ağızlarından öğrenmemizi sağlayan aynı etkili kamera tekniğini kullanıyor. Böylelikle okur, roman kahramanlarının iç yaşantılarını, birbirleri hakkında hislerini, tasarılarını ve gözlemlerini gözlemleme fırsatını elde etmiş oluyor.
Stuart; kurallara aşırı bağlı, ayakları fazlasıyla yere basan ve aradığı ideal kadını bir türlü bulamamış bir bankacı; Oliver ise onun tam tersine, dışa dönük, bir hayli delişmen, oyunbaz,a laycı bir dil öğretmeni. Bu iki kadim dost, tablo restorasyonuyla uğraşan Gillian’a aşık oluveriyorlar ve bütün dengeler altüst oluyor. Sonuç elbette: Yara alan dostluklar, kıskançlıklar, eleştiriler, öfkeler, alaylar uzun söylevler, iç monologlar; kısacası, insana özgü olan her şey…
Başarısız diyemem ama seni sevmiyorumun devamı niteliğinde yazılmış bu eseri seni sevmiyorum kadar beğenmedim…Aradan geçen on yıl sonrası yazar belki de ilk kitabın bütünüyle tekrarını yapmamak adına karakterlere biraz abartılı bir iç dünyası yakıştırmış. Bu da bir süre sonra biraz boğuculaşmaya ve aşk vesaireyi kendi içinde tekrarlar yapmaya zorluyor. Yine de Julian Barnes’ı başarılı ve yazım tekniğini oldukça orjinal buluyorum ve eserlerinin takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Stuart; kurallara aşırı bağlı, ayakları fazlasıyla yere basan ve aradığı ideal kadını bir türlü bulamamış bir bankacı; Oliver ise onun tam tersine, dışa dönük, bir hayli delişmen, oyunbaz,a laycı bir dil öğretmeni. Bu iki kadim dost, tablo restorasyonuyla uğraşan Gillian’a aşık oluveriyorlar ve bütün dengeler altüst oluyor. Sonuç elbette: Yara alan dostluklar, kıskançlıklar, eleştiriler, öfkeler, alaylar uzun söylevler, iç monologlar; kısacası, insana özgü olan her şey…
Başarısız diyemem ama seni sevmiyorumun devamı niteliğinde yazılmış bu eseri seni sevmiyorum kadar beğenmedim…Aradan geçen on yıl sonrası yazar belki de ilk kitabın bütünüyle tekrarını yapmamak adına karakterlere biraz abartılı bir iç dünyası yakıştırmış. Bu da bir süre sonra biraz boğuculaşmaya ve aşk vesaireyi kendi içinde tekrarlar yapmaya zorluyor. Yine de Julian Barnes’ı başarılı ve yazım tekniğini oldukça orjinal buluyorum ve eserlerinin takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum