Her yağmurda mutlaka buluşur, kendimizi sokaklara vururduk. Hiç acelemiz olmaz, ağır ağır yürürdük. Yetişmek zorunda olduğumuz bir yer yoktu. Baban uzaklarda çalışır, annen ise benimle olduğunu bilirdi. Yağmur taneleri, buğday gibi sıralanırdı alnında. Avuçlarımla yüzünü siler, parmaklarımla saçlarını tarardım. Köşe dönemeçlerinde sımsıkı kucaklaşırdık. Mis gibi yağmur kokardı saçların. Islak ıslak yürürdük yan yana. Yolun sonu tek gözlü evime çıkardı. Sen ıslak giysilerini çıkarırken, ben pencereyi açardım yağmur kokusu dolsun diye odamıza. Önce ipek gömleğini çıkarırdın. Ardından bluzunu, çoraplarını.. Mini eteğinin fermuarını indirirken aşağıya, "Arkanı dön, utanıyorum, bakma." derdin. Arkamı dönmez, ellerimle yüzümü kapatır, gözlerimi yumardım. "Gördüm, boşuna endişe etme, parmaklarım aralıktı." derdim. Gülümserdin. Yalan söylerdim. Yalan söylediğimi bilirdin. Güvenirdin bana. Parmaklarım aralık değildi. Bir yaprak gibidir insan.Tohum çatlar, gül açar, yaprak yeşerir.Zaman geçer, mevsim döner..Kesilince yaşam suyu sonbahardaDüşer dalından yaprak...Daldan düşmektir ölmek deVe hepimiz bir yaprak değil miyiz?
gideni en güzel böyle anlatabilirsiniz herhalde. yazar gidenin arkasından içinde taşıdığı hasreti en ince ayrıntısı ile anlatmış. harika bir kitap. çok beğenerek okudum.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
keyifle okuduğum bir kitaptı. tavsiye ederim.
gideni en güzel böyle anlatabilirsiniz herhalde. yazar gidenin arkasından içinde taşıdığı hasreti en ince ayrıntısı ile anlatmış. harika bir kitap. çok beğenerek okudum.
harika bir kitap mutlaka herkesin okumasını tavsiye ederim