Kitabın ilk baskısı çok partili demokrasiye geçişimiz yıllarında yayınlandı. O zaman iki amacım vardı. Birincisi: O sofrada bulunmuş olanların, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun da dediği gibi ne yazık ki o tarihi sofraları gelecek kuşaklara ilk ağızdan yazarak nakletmemiş olmalarıydı ! Oysa sofranın devamlı davetlileri arasında "Atatürk"e kafa, yürek ve silah arkadaşlığı etmiş nice gazeteciler, edebiyatçılar hatta tarihçiler bile bulunmuşlardır ! O halde görev kendiliğinden ikinci el sayılan bizim kuşağa düşmüş bulunuyordu. İkincisi ise: Çok partili demokrasinin sağladığı geniş özgürlük ortamından yararlanarak "Atatürk'ün devrimlerini henüz hazmedememiş tutucu çoğu kişilerin Canım o sofra bir sarhoş sofrasıydı! Demeğe başlamalarının artık kulaklarımıza ulaşır olmasıydı! Bu nedenle istemiştim ki: o sofranın ne olup ne olmadığını herkes bir daha görsün ve öğrensin.
Çok okuyan bir toplum değiliz.Son bin yılın tarihini, dinamikleri ile birlikte siyaseti ve ekonomisi ile birlikte öğrenmeden (örneğin)bir okyanusu ancak üzerindeki kayıkla tarif edebilirsiniz. Bu kitapta dikkatli bir okuyucu, o dönem uygulanan ekonomik politikaların gerçek amacını öğrenmektedir. Ancak, bunu kavrayabilmek, ekonomi ilmini bilmeyi gerektirmektedir.
Bu kitap sayesinde Atatürk’le bir kez daha tanışacaksınız. Birinci ağızlardan anlatılan Atatürk’ün bildiğimiz ”köylü milletin efendisidir” gibi birçok sözünün ve icraatının temellerinin nasıl atıldığını belki de ilk kez öğreneceksiniz. Akıcı dili sayesinde de kısa sürede bitireceğiniz bir eser. Tek kusuru kısa ve dolayısıyla hemen bitiyor olması.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Çok okuyan bir toplum değiliz.Son bin yılın tarihini, dinamikleri ile birlikte siyaseti ve ekonomisi ile birlikte öğrenmeden (örneğin)bir okyanusu ancak üzerindeki kayıkla tarif edebilirsiniz. Bu kitapta dikkatli bir okuyucu, o dönem uygulanan ekonomik politikaların gerçek amacını öğrenmektedir. Ancak, bunu kavrayabilmek, ekonomi ilmini bilmeyi gerektirmektedir.
Bu kitap sayesinde Atatürk’le bir kez daha tanışacaksınız. Birinci ağızlardan anlatılan Atatürk’ün bildiğimiz ”köylü milletin efendisidir” gibi birçok sözünün ve icraatının temellerinin nasıl atıldığını belki de ilk kez öğreneceksiniz. Akıcı dili sayesinde de kısa sürede bitireceğiniz bir eser. Tek kusuru kısa ve dolayısıyla hemen bitiyor olması.