Son kırk yılda yazılan ve değişik yerlerde yayınlanan makale, tebliğ ve incelemeleri bir araya getiren projenin üçüncü halkası ile huzurunuzdayız. Birincisi Türk Tasavvuf Tarihi Araştırmaları, ikincisi Dervişin Hayatı Sûfînin Kelâmı adlarıyla neşredilmişti. Bu eserimizin adı ise Buhara Bursa Bosna. Tasavvuf kültürü ile ilgili yaptığım araştırmalarda dikkatimi çeken ve takip etmekten zevk aldığım konulardan biri de kültür unsurlarının insanlar arasında akışı ve bu akışın soluklanma durakları olarak gördüğüm şehirlerdir. Ele aldığım konu ister bir sûfî, ister bir tarikat, isterse bir kitap olsun; onun “hayat çizgisi”yle buluşan şehirler bana yeni heyecanlar sunmuştur. Dervişlerin ulaştığı şehirler, tarikatların uzlaştığı beldeler, kitapların tercüme ve şerh yoluyla buluştuğu çehreler beni yeni anlayışlara sevk etmiştir. Bu zevkli seyahat sonunda “üç B” formülüne ulaştım ve medeniyetimizin ana güzergâhının kendime göre haritasını çizdim: Buhara-Bursa-Bosna. Buhara ile Türkistan ve Hindistan’ı, Bursa ile Anadolu ve Orta Doğu’yu, Bosna ile Balkanlar’ı ve Avrupa’yı kastediyorum. Buyurun birlikte hedefe doğru, şehre doğru, meşhere doğru gidelim. Sûfîlerin, şairlerin, bestekârların, hattatların, diplomatların, seyyahların, kumandanların, veziriazamların “irfan sofraları”ndan, bu dünyayı ulu bir şehre benzeten Koca Yunus’un keşkülünden nasibimizi alalım.”
Mustafa Kara’nın tasavvuf tarihi hakkında birbirinden kıymetli araştırma ve makalelerinin derlendiği kitabı. Akademik çalışmalar için yol gösterici bir kılavuz eser. Literatür bağlamında çok zengin.
türk tasavvuf tarihin de olduğundan daha zor bir kitap.. yazarının bu kadar bilgiyi nasıl bulduğu da dikkate şayan…ihlasını koruyana rabbi bilmediğini de öğretir. dercesine…
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Mustafa Kara’nın tasavvuf tarihi hakkında birbirinden kıymetli araştırma ve makalelerinin derlendiği kitabı. Akademik çalışmalar için yol gösterici bir kılavuz eser. Literatür bağlamında çok zengin.
türk tasavvuf tarihin de olduğundan daha zor bir kitap.. yazarının bu kadar bilgiyi nasıl bulduğu da dikkate şayan…ihlasını koruyana rabbi bilmediğini de öğretir. dercesine…