“Yine akşamlı bir akşam, neden orada olduğumu bilmediğim bir akşamdı. Ayın ışığı mıydı yoksa onun kâfir ortağı olan sokak lambaları mı ıslak sokakları aydınlatan, hatırlamıyorum. İçine daldığım sokak inadına ıssızdı. Hani cinlerin bile top oynamayı bırakıp çoktan uykuya çekildiği cinsten bir yalnızlık. Ruhumda bir dalgalanma hissettim; yerde bir titreşim. Bir hayaldi belki. Gündüz gözüyle görülen bir düş gibi sahiciydi. Bir adam yaklaştı varlıkla yokluk arasında bu sırada. Bir adam yaklaştı rüyayla gerçeğin tam ortasında…”Yelkeni motora yenilen gemiler, otopark olan saraylar, kimsenin zamanına aldırmadığı saat kuleleri…Cildi dağınık kitaplar, birbirini duymayan adamlar, aynı kaldırımı ayrı zamanlarda adımlayanlar…Bursa’da İki Zaman, yeri hatırlanmayan sayfaların, rüyalardan haber almaların, hatırı dört yüz yılı aşan bir kahvenin hikâyesi…
TÜRKİYE'DE BİR İLK: TAMAMEN YASAL ÜCRETSİZ PDF KİTAP ARŞİVİ
%100 Yasal • Hızlı Erişim • Telifsiz Eserler
Türkiye’nin tamamen yasal ve ücretsiz e-kitap kütüphanesi; roman, deneme, kişisel gelişim gibi pek çok kategorideki eseri tek çatı altında sunar. Kitapları doğrudan tarayıcınızda çevrimiçi okuyabilir veya tek tıkla PDF formatında indirerek çevrimdışı keyfini çıkarabilirsiniz. "Popüler", "En Çok İndirilenler" ve "Yeni Eklenenler" sekmeleri ile zengin kategori-yazar listeleri, aradığınız başlığa saniyeler içinde ulaşmanızı kolaylaştırır. Opsiyonel kayıt/giriş sistemi ise okuma geçmişinizi saklar ve favori eserlerinize hızlı erişim sunar.
“Yine akşamlı bir akşam, neden orada olduğumu bilmediğim bir akşamdı. Ayın ışığı mıydı yoksa onun kâfir ortağı olan sokak lambaları mı ıslak sokakları aydınlatan, hatırlamıyorum. İçine daldığım sokak inadına ıssızdı. Hani cinlerin bile top oynamayı bırakıp çoktan uykuya çekildiği cinsten bir yalnızlık. Ruhumda bir dalgalanma hissettim; yerde bir titreşim. Bir hayaldi belki. Gündüz gözüyle görülen bir düş gibi sahiciydi. Bir adam yaklaştı varlıkla yokluk arasında bu sırada. Bir adam yaklaştı rüyayla gerçeğin tam ortasında…”
Yelkeni motora yenilen gemiler, otopark olan saraylar, kimsenin zamanına aldırmadığı saat kuleleri…
Cildi dağınık kitaplar, birbirini duymayan adamlar, aynı kaldırımı ayrı zamanlarda adımlayanlar…
Bursa’da İki Zaman, yeri hatırlanmayan sayfaların, rüyalardan haber almaların, hatırı dört yüz yılı aşan bir kahvenin hikâyesi. Okurken nasıl zaman geçti farkedemedim
Bursa’yı geçmişi ve günümüzüyle birlikte anlatan, Bursa’yı gezmiş, görmüş kişilerin daha iyi anlayabileceği bir kitap. Bir yanda Evliya Çelebi’nin gözünden eski Bursa anlatılırken diğer yanda yazarın günümüz Bursa’sı tasvir ediliyor. İki zaman çok güzel kurgulanarak anlatılmış.
Zaman kavramının kaygan zeminini, tüm zamanların aslında tek bir anda iç içe geçmiş boyutlar olduğunu hissettiren, boyutlar arasındaki perdenin inceliğine inandıran bir kitap.
Zaman perdesinin inceldiği yerlerden birine denk gelebilmeyi ve ana karakterin yaşadığı gibi, tarihi gözlerimle görebilmeyi arzu ettim okurken. Ana karakter, Bursa’nın
geçmiş zaman sokaklarında gezinirken, aslında her şehrin bir hikayesinin olduğunu düşündüm ve ana karakter gibi derin tarih bilgisine sahip olarak, tüm şehirlerimizi gezme isteği uyandı içimde.
Yazarın, başka şehirlerde zaman perdesini aralayarak bizi yolculuğa çıkarması beklentisindeyim.
Kitabı herkese tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
güzel kitap ama bursayı bilenin çok daha iyi tat alabileceği bir kitap.
“Yine akşamlı bir akşam, neden orada olduğumu bilmediğim bir akşamdı. Ayın ışığı mıydı yoksa onun kâfir ortağı olan sokak lambaları mı ıslak sokakları aydınlatan, hatırlamıyorum. İçine daldığım sokak inadına ıssızdı. Hani cinlerin bile top oynamayı bırakıp çoktan uykuya çekildiği cinsten bir yalnızlık. Ruhumda bir dalgalanma hissettim; yerde bir titreşim. Bir hayaldi belki. Gündüz gözüyle görülen bir düş gibi sahiciydi. Bir adam yaklaştı varlıkla yokluk arasında bu sırada. Bir adam yaklaştı rüyayla gerçeğin tam ortasında…”
Yelkeni motora yenilen gemiler, otopark olan saraylar, kimsenin zamanına aldırmadığı saat kuleleri…
Cildi dağınık kitaplar, birbirini duymayan adamlar, aynı kaldırımı ayrı zamanlarda adımlayanlar…
Bursa’da İki Zaman, yeri hatırlanmayan sayfaların, rüyalardan haber almaların, hatırı dört yüz yılı aşan bir kahvenin hikâyesi. Okurken nasıl zaman geçti farkedemedim
Farklı bir şey okumak isteyen, keyifli bir dil, samimi bir anlatım, özgün bir olay örgüsüyle buyursun tanışsın. Ben beğendim.
Bursa’yı geçmişi ve günümüzüyle birlikte anlatan, Bursa’yı gezmiş, görmüş kişilerin daha iyi anlayabileceği bir kitap. Bir yanda Evliya Çelebi’nin gözünden eski Bursa anlatılırken diğer yanda yazarın günümüz Bursa’sı tasvir ediliyor. İki zaman çok güzel kurgulanarak anlatılmış.
Zaman kavramının kaygan zeminini, tüm zamanların aslında tek bir anda iç içe geçmiş boyutlar olduğunu hissettiren, boyutlar arasındaki perdenin inceliğine inandıran bir kitap.
Zaman perdesinin inceldiği yerlerden birine denk gelebilmeyi ve ana karakterin yaşadığı gibi, tarihi gözlerimle görebilmeyi arzu ettim okurken. Ana karakter, Bursa’nın
geçmiş zaman sokaklarında gezinirken, aslında her şehrin bir hikayesinin olduğunu düşündüm ve ana karakter gibi derin tarih bilgisine sahip olarak, tüm şehirlerimizi gezme isteği uyandı içimde.
Yazarın, başka şehirlerde zaman perdesini aralayarak bizi yolculuğa çıkarması beklentisindeyim.
Kitabı herkese tavsiye ederim.