Elinizdeki eser "Cinayet Yazarlığının Şeytani Köpeği: James Ellroy" "Yaşanmış Suç Öyküleri" dizisinin ikinci kitabıdır. Öykülerde sözkonusu olan olaylar ve insanlar gerçektir. Dünyanın neresinde olursa olsun; yaşanmış, toplumun geniş kısmını ilgilendirmiş ve insanların tepkisini çekmiş olayların öyküsüdür yazılanlar. Bir belgesel tadında ve tüm ayrıntılarıyla sunuluyor olaylar. Suç, suçlu, onları yaratan koşullar, devletin ve medyanın tutumu.İç burkan, zaman zaman ‘insan olma’yı sorgulatan, şiddet-acı ve üzüntü duyumsatan, yaşanmış suç olaylarının öyküleri...Kitapta dört öykü yer alıyor. Cinayet Sahnesi (Helen Jewett’in Ölümü), James Ellroy: Cinayet Yazarlığının ‘Şeytani Köpeği’, Sübyancı Rahip: Peder Geoghan’ın Suçları ve Polly’nin Yaşamı.
Birbirinden ilginç ve gizemli yaşanmış suç öykülerinden oluşan bir kitap. Toplum, insanların yaşadıkları trajedilerin ayrıntısını bilmek istediği için olaylar basında da geniş yankı ve merak uyandırmış. Cinayet sırları okurları birer dedektif haline getirip dişini göstermeyen köpeklere karşı sürekli tetikte tutmayı öğretir, okurların karmaşık durumlarda ipuçlarına ulaşmanın mutluluğu yaşamalarını sağlar. Bundan iki asır önceki yasaların bugünküne kıyasla çok daha esnek olduğunu anlıyoruz. Örnek vermek gerekirse o günlerde insanların takındıkları tavır erkeklerin cinayet işleseler bile cinsel suçlarından beraat edebilecekleri yönündeydi. Çünkü onları körükleyen kadının cazibesiydi. Nedeni bu kadar basit bir şekilde geçiştirilemez ve işlenen vahşi suçun cezası mutlak şekilde verilmesi gerektiğini düşünüyorum… Düşündüren ve öğreten bir kitap diyebilirim…
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Birbirinden ilginç ve gizemli yaşanmış suç öykülerinden oluşan bir kitap. Toplum, insanların yaşadıkları trajedilerin ayrıntısını bilmek istediği için olaylar basında da geniş yankı ve merak uyandırmış. Cinayet sırları okurları birer dedektif haline getirip dişini göstermeyen köpeklere karşı sürekli tetikte tutmayı öğretir, okurların karmaşık durumlarda ipuçlarına ulaşmanın mutluluğu yaşamalarını sağlar. Bundan iki asır önceki yasaların bugünküne kıyasla çok daha esnek olduğunu anlıyoruz. Örnek vermek gerekirse o günlerde insanların takındıkları tavır erkeklerin cinayet işleseler bile cinsel suçlarından beraat edebilecekleri yönündeydi. Çünkü onları körükleyen kadının cazibesiydi. Nedeni bu kadar basit bir şekilde geçiştirilemez ve işlenen vahşi suçun cezası mutlak şekilde verilmesi gerektiğini düşünüyorum… Düşündüren ve öğreten bir kitap diyebilirim…