"Aşk hem açık hem gizli, içmeden sarhoşluk, seçmek, anlatılamayan, gizlenemeyen, sihir, kibarların hastalığı, tercih, haddi aşma, tanımlanamaz, evveli aldanış sonu ölüm, neşe, hayret, deneme, sıfatların değişmesi, kuş, tüy, hava, kanat, av, kıble, ağaç, meyve, hoş heves, gökten sarkan ateş zinciri, iradeyi terk, açıktır kapanmaz, sırdır açılmaz, muammadır çözülmez."Belki de kavramların en bilinmezi... Açıklanması en zoru... İnsanoğlunun içine düştüğü andan itibaren onu başkalaştıran aşk hakkında, farklı görüşler dile getirilmiş. Ve aşk, her yeniden ele alınışta insanı farklı bir çıkmaza sürüklemiş. Farklı bir alemden gelip insanoğlunun yoluna çıkan aşk, her yürekte geldiği yerlerin gizemini bırakmış. Nasıl başladığından sebeplerine, insanda bıraktığı anlaşılmaz hallere kadar birçok durumu açıklanamayan aşk hakkında Yusuf Çetindağ: "Aşk nedir? Tarif edilebilir mi? Soylu bir duygu mudur? Delilik midir? Hastalık mıdır? Seven sevilene muhtaç mıdır? Allah aşkı nedir? Kul ile Allah aşk yaşayabilir mi?" gibi sorulara ve bu soruların paralelinde çeşitli felsefecilerin, ilim adamlarının, sanatçıların vs. görüşlerine elinizdeki kitapta yer vermekte. Yani Doğu'da aşkın nasıl yaşandığına dair tüm bilinmesi gerekenler tek kitapta"...
ilk olarak belirtmem gerekir ki romantik yada hikayemsi bir tadı olan bir eser değil. çok kapsamlı ve ayrıntılı olması büyük bir artı kazandırırken, bilimsel üslubu ile konuya yabancı kişileri sıkabilir. Divan edebiyatı yahut tasavvuf-felsefe-edebiyat gibi konularda biraz havas kısıma hitap eden bir eser. Büyük kısmının ilahi aşk konusunda olması ve manzum kısımların az olması ayrıca hayal kırıklığına uğratıcı.
Aşk hakkında muhtelif bilgilerle bezeli kitaba,aşkın sultanlarının da orijinal ve doyumsuz ifadeleri eklenince aşkın o büyülü dünyasını aralamak düşüyor okuyucuya…Aşkın sarmaşığa benzetilen yönüyle siz de kanaviçe gibi inceden inceye nakışlanıyorsunuz aşkın sökülmez ipliğiyle…Yazarın buram buram aşk kokan eseri,her gününü aşkla doldurmak isteyen tüm yüreklere tavsiyedir acizane…Ey okuyucu!Mevlana’nın dediği gibi ‘Aşksız geçen günü ömürden sayma’…Ve sevgili yazar,yüreğine ve kalemine sağlık…
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
ilk olarak belirtmem gerekir ki romantik yada hikayemsi bir tadı olan bir eser değil. çok kapsamlı ve ayrıntılı olması büyük bir artı kazandırırken, bilimsel üslubu ile konuya yabancı kişileri sıkabilir. Divan edebiyatı yahut tasavvuf-felsefe-edebiyat gibi konularda biraz havas kısıma hitap eden bir eser. Büyük kısmının ilahi aşk konusunda olması ve manzum kısımların az olması ayrıca hayal kırıklığına uğratıcı.
Aşk hakkında muhtelif bilgilerle bezeli kitaba,aşkın sultanlarının da orijinal ve doyumsuz ifadeleri eklenince aşkın o büyülü dünyasını aralamak düşüyor okuyucuya…Aşkın sarmaşığa benzetilen yönüyle siz de kanaviçe gibi inceden inceye nakışlanıyorsunuz aşkın sökülmez ipliğiyle…Yazarın buram buram aşk kokan eseri,her gününü aşkla doldurmak isteyen tüm yüreklere tavsiyedir acizane…Ey okuyucu!Mevlana’nın dediği gibi ‘Aşksız geçen günü ömürden sayma’…Ve sevgili yazar,yüreğine ve kalemine sağlık…