Fransız varoluşçuluğunun öncüsü Sartre, 1934'te gittiği Berlin Enstitüsü'nde Edmund Husserl'in çalışmalarıyla filizlenen fenomenoloji hareketiyle yakından ilgilenmiştir. Buradaki çalışmalarında bilinç ve Ego kavramlarının ayrıntılı bir fenomenolojik analizine girişir ve kendi konumunu Husserl'inkinden ayırt etme ihtiyacı hisseder. Çok geçmeden Husserl felsefesinde nelere katılmadığını açıklayan Ego'nun Aşkınlığı'nı kaleme alır. İlk kez 1936'da yayımlanmış bu eser, Sartre'ın düşünsel dönüşümünü takip etmek açısından oldukça önemlidir. Ego'nun Aşkınlığı'nı Serdar Rifat Kırkoğlu'nun usta çevirisi ve açıklayıcı giriş yazısıyla sunuyoruz.
Sartre’ın varlık, özne ya da varoluş anlayışlarıyla ilgilenenlerin okuması gerektiği bir diğer kitap. Sartre’ın eserlerinin toplu bir şekilde okunması gerektiğini düşünüyorum.
sartre’ın ilk eseri. egonun kurulumuna dair ufuk açıcı fikirler barındırıyor. ileri sürdüğü fenemenolojik yaklaşımdan sonraki dönemlerinde de vazgeçmedi. çevirmenin giriş yazısı da önemli.
Kitabın sartre’nın yazmaya başladığı kısmın ilk girişindeki alıntıyı kavradıktan sonra sartre’nın içkin metafiziği nasıl yorumladığını daha iyi anlayacağınız kanaatindeyim. Ama evvelinde ontoloji alanında okumalar yapmış olmanız önemli.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Klasik Sartre. Sıkmadan düşündürüyor.
Sartre’ın varlık, özne ya da varoluş anlayışlarıyla ilgilenenlerin okuması gerektiği bir diğer kitap. Sartre’ın eserlerinin toplu bir şekilde okunması gerektiğini düşünüyorum.
sartre’ın ilk eseri. egonun kurulumuna dair ufuk açıcı fikirler barındırıyor. ileri sürdüğü fenemenolojik yaklaşımdan sonraki dönemlerinde de vazgeçmedi. çevirmenin giriş yazısı da önemli.
Kitabın sartre’nın yazmaya başladığı kısmın ilk girişindeki alıntıyı kavradıktan sonra sartre’nın içkin metafiziği nasıl yorumladığını daha iyi anlayacağınız kanaatindeyim. Ama evvelinde ontoloji alanında okumalar yapmış olmanız önemli.
Sartre ne yazdıysa kesinlikle okunmalı