Hikâyelerimiz ne zaman başlar, ne zaman biter? Doğduğumuzda mı, yaşarken mi yoksa öldükten sonra mı? Filler Ölüme Yalnız Gider, başlangıcına ve bitimine sınır konmamış hikâyelerden oluşuyor. Kulaklarımıza gelen sesler kâh toprak altından kâh farazi âlemden kâh gerçek dünyadan gelmekte. Her biri bize dair sayısız detayı fısıldamakta; unutmayalım, önemseyelim diye! Ölümden dönen bir genç kız, ölüme koşan bir kadınla yan yana… Sevenler, ayrılanlar, kavuşanlar, birbirini özleyenler, hüzünler, sevinçler, hayal kırıklıkları, umutlar; yine yan yana, yine iç içe… Tıpkı hayatın kendisi gibi her şey ve herkes bir arada… Delice bir coşkuyla akıp duran hayat olanca görkemi ve albenisi ile sarar sarmalar bizi. Bir taraftan da bir yerlere, bir şeylere hazırlar. Filler Ölüme Yalnız Gider ’de işte bu hazırlığın ve coşkulu akışın ayrıntılarla örülü hikâyeleri anlatılıyor. Durup düşünmek ya da hikâyelerin müthiş seyrine dalmak ise birer tercihten ibaret!
Öykü kitabının isminden de anlaşılacağı üzere, ölüm temasının baskın olduğu öykülerle başlayıp ve daha sonrasında çokta hayata dair etkileyici öykülerle devam ediyor. Ölüm sürecinde ve ölümden sonraki süreçte ölen karakterlerin konuşturulması, kabir hayatından bahsetmeleri, dünya ile irtibatları, karşılaştırmaları gibi ilginç ve dikkat çekici birçok başlık anlatımda yer alıyor. Öyküler, okuru sıkmadan ele alınmış. Öyküler içerisinde deniz ve yolculuk teması ikincil sırada izleksel öğeler olarak karşımıza çıkıyor. Duygusallık az kıvamda öykülere serpiştirilmiş. Öykülerle; hayatı, kitaba sığdırmaya çalışmakta yazar. Düşünce temrinlerine çentik atıyor bir yerde.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kitabı yorumlara bakarak almıştım, sevmedim, tavsiye etmiyorum
Kısa kısa hikayelerden oluşan dili sade bir kitap
güzel öykülerden oluşan sürükleyici bir kitap..
Kitaptaki bazı hikayeleri mantıklı gelmedi ama yinede alıp okunabilecek bir kitap.
Öykü kitabının isminden de anlaşılacağı üzere, ölüm temasının baskın olduğu öykülerle başlayıp ve daha sonrasında çokta hayata dair etkileyici öykülerle devam ediyor. Ölüm sürecinde ve ölümden sonraki süreçte ölen karakterlerin konuşturulması, kabir hayatından bahsetmeleri, dünya ile irtibatları, karşılaştırmaları gibi ilginç ve dikkat çekici birçok başlık anlatımda yer alıyor. Öyküler, okuru sıkmadan ele alınmış. Öyküler içerisinde deniz ve yolculuk teması ikincil sırada izleksel öğeler olarak karşımıza çıkıyor. Duygusallık az kıvamda öykülere serpiştirilmiş. Öykülerle; hayatı, kitaba sığdırmaya çalışmakta yazar. Düşünce temrinlerine çentik atıyor bir yerde.