2006’nın ilk üç ayı TRT 2 ekrenlarında 8 bölüm olarak belgesel şeklinde yer alan "Gamalıhaç ile Kızılyıldız Arasında" adlı kitap, İkinci Dünya Savaşı sırasında Rusya’da yaşayan Türk ve Müslüman halkların iki ateş arasında kaldığı dönemi ele alarak dünya tarihinin karanlıkta kalan sayfalarını okura sunuyor.Eserde Nazi Almanyası’nın sembolü "Gamalı Haç" ve Sovyet Rusya’nın "Kızılyıldız"ı arasında kalan Rusya müslümanları Kazak, Kırım Tatarı, Kazan Tatarı, Kırgız, Türkmen, Kafkas halkları, Karaçaylar Malkarların savaşta yaşadığı acı ve dehşet dolu yıllar gündeme getiriliyor. Aynı zamanda Sovyetler Birliği sınırları içindeki yaşayan Türkler'in, İkinci Dünya Savaşı sırasında Adolf Hitler'in Nazi ordusuna esir düşmesini, esir kamplarındaki korkunç yıllarını ve Alman üniforması giydirilerek yeniden Stalin'in Kızılordu'suna karşı nasıl kullanıldığı da okurun merakla okuyacağı konulardan sadece bir kaçı.
Hep şöyle denir. 2. Dünya Savaşına Müslümanlar ve Türkler katılmamıştır. Böyle bir felakatten uzak kalmış olmak önemli ve çok da iyi birşey. Fakat zamanın Sovyetler Birliğinde yaşayan soydaşlarımız bu felaketi çok farklı boyutlarda yaşadı. Milyonlarcası eğitim dahi görmeden cepheye sürüldü. Bunların bir kısmı esir kampalrında ölmemek için Alman tarafına geçip Sovyetlere karşı savaştı. Savaşın sonunda acımasızca Sovyetlere teslim edildiler ve katledildiler. Diğer yandan Sovyetler Birliğinde yaşayanlar savaşın acı sonuçları olan kıtlık, açlık, hastalıklar ve baskılarla karşı karşıya kaldılar. Yaptıkları fedakarlıklara bakılmadan Kırımlılar, Ahıskalılar, Çeçen-İnguşlar ve Karaçay-Malkarlar savaşın sonunda acımazısca Sibirya ve Orta Asya steplerine sürüldüler. Açıkça Almanlarla işbirliği yapan Ukraynalılara böyle bir zulüm reva görülmedi. Bir kısmı hala yurtlarına dönebilmiş değil. Maalesef bu felaketten bizim kardeşlerimizde çok büyük acılar çektiler. Tarihin bu acı sayfalarında yaşananlar için önemli bir kaynak elimizde. Bu kitaptan alınacak çok dersler var.
Sovyet Rusya’ya bağlı bulunan Müslümanların ikinci dünya savaşı ve sonrasında Rus lider Stalin ve alman lider Hitler arasında kalması ve hitlerin ordusuna esir düştükten sonra gördükleri işkencelerin gerçeklere dayandırılarak anlatıldığı ve bu Türklerin zorla rus ordusu ile yapılan savaşta kullanılarak ölüme gönderildiğinin gerçek hayat hikayesidir bu roman ilgi ve merakla okuyacaksınız.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
İkinci Dünya Savaşı’nın gölgede kalmış trajedilerini aydınlatan bir eser.
Hep şöyle denir. 2. Dünya Savaşına Müslümanlar ve Türkler katılmamıştır. Böyle bir felakatten uzak kalmış olmak önemli ve çok da iyi birşey. Fakat zamanın Sovyetler Birliğinde yaşayan soydaşlarımız bu felaketi çok farklı boyutlarda yaşadı. Milyonlarcası eğitim dahi görmeden cepheye sürüldü. Bunların bir kısmı esir kampalrında ölmemek için Alman tarafına geçip Sovyetlere karşı savaştı. Savaşın sonunda acımasızca Sovyetlere teslim edildiler ve katledildiler. Diğer yandan Sovyetler Birliğinde yaşayanlar savaşın acı sonuçları olan kıtlık, açlık, hastalıklar ve baskılarla karşı karşıya kaldılar. Yaptıkları fedakarlıklara bakılmadan Kırımlılar, Ahıskalılar, Çeçen-İnguşlar ve Karaçay-Malkarlar savaşın sonunda acımazısca Sibirya ve Orta Asya steplerine sürüldüler. Açıkça Almanlarla işbirliği yapan Ukraynalılara böyle bir zulüm reva görülmedi. Bir kısmı hala yurtlarına dönebilmiş değil. Maalesef bu felaketten bizim kardeşlerimizde çok büyük acılar çektiler. Tarihin bu acı sayfalarında yaşananlar için önemli bir kaynak elimizde. Bu kitaptan alınacak çok dersler var.
Sovyet Rusya’ya bağlı bulunan Müslümanların ikinci dünya savaşı ve sonrasında Rus lider Stalin ve alman lider Hitler arasında kalması ve hitlerin ordusuna esir düştükten sonra gördükleri işkencelerin gerçeklere dayandırılarak anlatıldığı ve bu Türklerin zorla rus ordusu ile yapılan savaşta kullanılarak ölüme gönderildiğinin gerçek hayat hikayesidir bu roman ilgi ve merakla okuyacaksınız.