Dostlukların anlamını bir kez daha sorgulamam gerekiyor. Dostluğun gücü nedir? Bedeli nedir?. Şimdi düşünüyorum da, bir zamanlar biz birbirimize hiçbir şey sormadan peki derdik. Yola düşerdik. Neden, niçin, nereye, ne zaman diye hiçbir soru sormazdık. Ne oldu şimdi bize? Haydi, kalk gidiyoruz? Nereye diye hemen sormaya başladık. Arkasından türlü türlü mazeretlerle gidilecek olan yere gitmedik. Gerçekten ne oldu bize? Bu tür dostluklar kurulamaz mı? Kurulur elbette. Öyleyse önce kendin başla. Kendinden başla. Her şey kişinin kendisinde başlamıyor mu? Yazının, sanatın, şiirin, edebiyatın, insanların, dostlukların böyle başladığını düşünüyorum.Haydi, dostlar, yüreğiniz varsa dostlukları büyütelim. Herkes yeniden kendi yüreğini koysun ortaya. İlkin ben koyuyorum dostluk için. Dostum dediğimiz kaç kişimiz var ki birbirimizi arayıp sormuyoruz? İlk soran kazanıyor. Ben sormalıyım ilkin. Öne geçmenin yolu nefsi geçmektir. Nefsin zincirlerini kır öyleyse. Hemen kalk ve ara. Hemen kalk ve git. Hemen kalk ve birkaç satırlık mektup yaz. Sahi en son ne zaman bir bayram kartı, bir mektup yazdın arkadaşına, dostuna, annene, babana, kardeşine? Haydi, durma öne geç. Önden giden atlıları düşün. Geç öne.Buldur beniOldur beniÖldür beniEy yücelikler yücesiEy kalbimin bilmecesi.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)