İki cilt halinde yayımlanacak olan Günlükler'in, birinci cildi, yazarın 1913-1941 yılları arasında tuttuğu notlardan -Günlükler, Jurnaller ve Otobiyografik Notlar alt başlıklarıyla- oluşuyor. Ve geç de olsa Türkçe okuru da Brecht'in yazma-yaşama serüvenini kendi ağzından dinliyor.Brecht, 1956 yılında öldüğünde ardında bıraktığı eserler aşağı yukarı altmış ciltti. Bu büyük şair ve oyun yazarının henüz lise öğrencisiyken tuttuğu notları, yazdığı şiirleri, okumanın verdiği keyif bir yana, o genç Brecht'in, korkularıyla, isyanı ve öfkesiyle, aşkları ve beklentileriyle yani işte on beş yaşında bir genç hayat karşısında ne hissederse hepsiyle yüzleşiyoruz. Ve samimiyetle yazılmış bu satırları okurken, asıl başka bir şeye tanıklık ediyoruz: o yılların Almanya'sına, dünyasına...Yaklaşan savaş, Hitler, Nazizm, yoksulluk, dünyanın yaşadığı en büyük soykırım, Brecht'in satırlarıyla bir kez daha yazılıyor insanlık tarihine....
Günlükler’de Brecht hakkında önemli detaylar bulabiliyoruz. Mesela Brecht’in satranç tutkunluğunun ve sevdiği şairlerin/yazarların, Brecht’in çocukluk döneminde bıraktığı etkiler çok açık. Dönem Almanya’sı -eğitim sisteminden toplumsal değerlere kadar- hakkında da oldukça fazla bilgi edinilebilir.Brecht’in gençlik döneminde ise tanıştığı önemli insanları ve lise öğrencisiyken yazdığı şiirlerden sonra, tiyatro alanında ilk ciddi çalışmalarına başlayışını görüyoruz.2. Dünya Savaşı ile birlikte Brecht’in kaçışı, yaşam şartları ve savaş hakkındaki görüşleri yer buluyor kitapta son olarak.İthaki’nin çoğu basımında olduğu gibi Günlükler’in basımı da oldukça kaliteli. Brecht’in şiirlerinin çevirimi hakkında oyrum yapamayacağım, ancak diğer bölümlerin çevirisi oldukça güzel, dipnotlar yerli yerinde ve açıklayıcı. Epik tiyatronun yaratıcısı Bertholt Brecht’in yaşamını okumak isteyenler için birebir bu kitap.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Günlükler’de Brecht hakkında önemli detaylar bulabiliyoruz. Mesela Brecht’in satranç tutkunluğunun ve sevdiği şairlerin/yazarların, Brecht’in çocukluk döneminde bıraktığı etkiler çok açık. Dönem Almanya’sı -eğitim sisteminden toplumsal değerlere kadar- hakkında da oldukça fazla bilgi edinilebilir.Brecht’in gençlik döneminde ise tanıştığı önemli insanları ve lise öğrencisiyken yazdığı şiirlerden sonra, tiyatro alanında ilk ciddi çalışmalarına başlayışını görüyoruz.2. Dünya Savaşı ile birlikte Brecht’in kaçışı, yaşam şartları ve savaş hakkındaki görüşleri yer buluyor kitapta son olarak.İthaki’nin çoğu basımında olduğu gibi Günlükler’in basımı da oldukça kaliteli. Brecht’in şiirlerinin çevirimi hakkında oyrum yapamayacağım, ancak diğer bölümlerin çevirisi oldukça güzel, dipnotlar yerli yerinde ve açıklayıcı. Epik tiyatronun yaratıcısı Bertholt Brecht’in yaşamını okumak isteyenler için birebir bu kitap.