Ünlü Alman sosyalisti Auguste Bebel'in (1840-1913) "Kadın ve Sosyalizm", "Hayatımdan" adlı eserleri arasında unutulmuş olan bu çalışması (1883) Arap kültürünün İslamiyetle birlikte geçirdiği gelişmeleri, özellikle de Hıristiyanlığın unutturduğu ortaçağ öncesi kültür mirasını Batı"ya "anımsatma" ve kültürün tarihsel sürekliliğini sağlama bakımından oynadığı önemli rolü anlatıyor.
TÜRKİYE'DE BİR İLK: TAMAMEN YASAL ÜCRETSİZ PDF KİTAP ARŞİVİ
%100 Yasal • Hızlı Erişim • Telifsiz Eserler
Türkiye’nin tamamen yasal ve ücretsiz e-kitap kütüphanesi; roman, deneme, kişisel gelişim gibi pek çok kategorideki eseri tek çatı altında sunar. Kitapları doğrudan tarayıcınızda çevrimiçi okuyabilir veya tek tıkla PDF formatında indirerek çevrimdışı keyfini çıkarabilirsiniz. "Popüler", "En Çok İndirilenler" ve "Yeni Eklenenler" sekmeleri ile zengin kategori-yazar listeleri, aradığınız başlığa saniyeler içinde ulaşmanızı kolaylaştırır. Opsiyonel kayıt/giriş sistemi ise okuma geçmişinizi saklar ve favori eserlerinize hızlı erişim sunar.
Peygamberin kısa yaşam öyküsüyle birlikte o dönemki Arap kültür ve medeniyetinin ayrıntılı açıklandığı,batılı anlayışla yazılmış,özgün bir eser.Tavsiye ederim..
yazarın dinlere genel bakış açısı nötr ve dinleri insan uydurması olarak görmesini bir yana bırakırsak bugün medeniyet diyerek gözümüzde büyüttüğümüz avrupa medeniyetin geçmişini anlatıyor. doğu insanı üzerine yaptığı tespitler azla yetinen ve medeniyetinde devletlerin çökmesi ve topraklarının çölleşmesine engel olamadıkları ise maalesef bir gerçek
oryantalist bakış açısının islam dinine yaklaşımının anlaşılması açısından önemli.. söz konusu din değil de kültür ve medeniyet olunca (ki kültür ve medeniyeti de oluşturan din ve dini değerlerdir aslında) inkar edemeyeceği ve itiraf etmek zorunda kaldığı ve yer yer doğu kültürünü batı kültürüyle kıyaslayarak doğuya methiyeler dizmekten kendini alamaması kıymete değer..
Bu kitabı bitirdiğimde yazarının bir Arap hayranı olduğu hissiyatına kapıldım. Ayrıca kitapta Hz. Muhammed ile ilgili çok fazla bir şeye değinilmiyor. Daha çok Arap kültürüne değiniliyor. Yazar kitabın başlarında dinin insan ürünü olduğunu söylüyor. Arapların yaşadığı coğrafyadan dolayı sanrı görmeye çok yatkın olduklarını iddia ediyor; ama bir taraftan da anbean Hristiyanlıkla müslümanlığı karşılaştırıp islamiyeti savunuyor. Yazar özetle çağdaş kültürün oluşumuna İslam ve Arap kültürlerinin çok büyük katkı sağladığını dile getiriyor. Yazarın dine bakışının tepkisel olmadığı ortada. Fakat Auguste Bebel’in Kuran’ı Hz. Muhammed’in kendinin oluşturduğunu söyleyip bir taraftandan da İslam sempatizanı gibi davranması yazarın yaman bir çelişki içinde olduğunu düşündürdü bana.
Peygamber Efendimiz’i zamanın en dürüst ve (haşa) uyanık insanı olarak gören bir yabancının gözünden islam sayesinde insnaın kazandıkları meziyetleri anlatıyor.zaten evet o bir peygamberdir dese imanı kurtulacak.Allah nasip etmeyince etrmiyor işte.iyi okumalar…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Peygamberin kısa yaşam öyküsüyle birlikte o dönemki Arap kültür ve medeniyetinin ayrıntılı açıklandığı,batılı anlayışla yazılmış,özgün bir eser.Tavsiye ederim..
yazarın dinlere genel bakış açısı nötr ve dinleri insan uydurması olarak görmesini bir yana bırakırsak bugün medeniyet diyerek gözümüzde büyüttüğümüz avrupa medeniyetin geçmişini anlatıyor. doğu insanı üzerine yaptığı tespitler azla yetinen ve medeniyetinde devletlerin çökmesi ve topraklarının çölleşmesine engel olamadıkları ise maalesef bir gerçek
oryantalist bakış açısının islam dinine yaklaşımının anlaşılması açısından önemli.. söz konusu din değil de kültür ve medeniyet olunca (ki kültür ve medeniyeti de oluşturan din ve dini değerlerdir aslında) inkar edemeyeceği ve itiraf etmek zorunda kaldığı ve yer yer doğu kültürünü batı kültürüyle kıyaslayarak doğuya methiyeler dizmekten kendini alamaması kıymete değer..
Bu kitabı bitirdiğimde yazarının bir Arap hayranı olduğu hissiyatına kapıldım. Ayrıca kitapta Hz. Muhammed ile ilgili çok fazla bir şeye değinilmiyor. Daha çok Arap kültürüne değiniliyor. Yazar kitabın başlarında dinin insan ürünü olduğunu söylüyor. Arapların yaşadığı coğrafyadan dolayı sanrı görmeye çok yatkın olduklarını iddia ediyor; ama bir taraftan da anbean Hristiyanlıkla müslümanlığı karşılaştırıp islamiyeti savunuyor. Yazar özetle çağdaş kültürün oluşumuna İslam ve Arap kültürlerinin çok büyük katkı sağladığını dile getiriyor. Yazarın dine bakışının tepkisel olmadığı ortada. Fakat Auguste Bebel’in Kuran’ı Hz. Muhammed’in kendinin oluşturduğunu söyleyip bir taraftandan da İslam sempatizanı gibi davranması yazarın yaman bir çelişki içinde olduğunu düşündürdü bana.
Peygamber Efendimiz’i zamanın en dürüst ve (haşa) uyanık insanı olarak gören bir yabancının gözünden islam sayesinde insnaın kazandıkları meziyetleri anlatıyor.zaten evet o bir peygamberdir dese imanı kurtulacak.Allah nasip etmeyince etrmiyor işte.iyi okumalar…