İbn Haldun’un Düşünce Sistemi ve Uluslararası İlişkiler Kuramı
Tanıtım Bülteni
İbn Haldûn’un, sadece düşünce tarihindeki rolü açısından değil, günümüze uyarlanabilen, bir başka deyişle çağdaş nitelik taşıyan bilimsel yaklaşımları dile getirebilmiş olması bakımından da Batı Dünyası’nda önemsenen az sayıdaki Müslüman düşünürlerden biri olduğu bilinmektedir. Buna bağlı olarak Türkiyede de düşünüre yönelik canlı bir ilginin varlığınısürdürmekte olduğu görülüyor.Ancak ülkemizde yapılan düşünürle ilgili bilimsel çalışmaların en azından kapsam ve muhteva itibariyle çok fazla özgün olmadıkları, Batı’da daha önce çalışılmış konuların yeniden üretilmesi anlamına geldikleri gözlemlenmektedir. Bu noktada elinizdeki çalışmanın ayırıcı özelliği, Batı’da sadece makale düzeyinde ve çok dar bir çerçevede ele alınmış bir konuyu kapsamlı bir araştırmaya dönüştürmüş olmasıdır. İkinci olarak, bu çalışmanın, İbn Haldûn’la ilgili önceki çalışmalarda yapılmış bazı hataları da tartışma konusu yaptığı görülmektedir. Bu yönüyle, sadece Uluslararası İlişkiler uzmanlarının değil, aynı zamanda, düşünürün bilim anlayışı, felsefî yaklaşımı, sosyolojik yöntemi, ekonomi teorisi ve siyaset kuramına ilgi duyanların da yararlanabileceği bir araştırma niteliğini taşımaktadır.
iyiki almışım özellekle üniversite uluslararası ilişkiler düşünenler için harika bir kitap özellikle kaapağı çok hoşuma gitti dili çok fazla ağır değil bu dönemde okunabilir bir eser.
Devlet-i Ali’nin son döneminde ne yapılsa kurtarılamayan, bırakın Avrupa’yı, Mısır gibi eski vilayetleri karşısında dahi türlü rezillikler yaşayan Osmanlı’nın can çekişen kalıntısının aslında Osman soyunun asabiyesinin tükenmesinden mütevellit olduğu ferahlatıcı savıyla moda olan İbni Haldun’un yeni değerlendirmesi.. İbn Haldun faraziyesi son üç yüzyılın rezaletinin Osmanlı’nın aydınlanmayı ve endüstriyi ıskalamasının, toprak düzeninin hala orta çağ feodal batağında debelenmesinin, sistemlerinin kofluğunun değil de her imparatorluğun doğal çöküşe zaten yazgılı olduğu savıyla örtülmesine cevaz verebilir : Öyle ya zaten çökecekti; aydınının, sultanının, sisteminin, geri kafalılığının pek ehemmiyeti yoktu.Ah bi de İngiltere’nin, çökerse Ruslar aslan payı alır kaygısıyla yaptığı suni teneffüs olmasa da gümbür gümbür yeselerdi taa 1876’da mesela..sen sağ İbn Haldun selamet…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
aşırı iyi bir kitap, herkes okumalı oldukça faydalı
Alan çalışanları için okunması gereken fakat akademik bir çalışma olduğu için kavramsal yönü ağır asan bir kitap
iyiki almışım özellekle üniversite uluslararası ilişkiler düşünenler için harika bir kitap özellikle kaapağı çok hoşuma gitti dili çok fazla ağır değil bu dönemde okunabilir bir eser.
Devlet-i Ali’nin son döneminde ne yapılsa kurtarılamayan, bırakın Avrupa’yı, Mısır gibi eski vilayetleri karşısında dahi türlü rezillikler yaşayan Osmanlı’nın can çekişen kalıntısının aslında Osman soyunun asabiyesinin tükenmesinden mütevellit olduğu ferahlatıcı savıyla moda olan İbni Haldun’un yeni değerlendirmesi.. İbn Haldun faraziyesi son üç yüzyılın rezaletinin Osmanlı’nın aydınlanmayı ve endüstriyi ıskalamasının, toprak düzeninin hala orta çağ feodal batağında debelenmesinin, sistemlerinin kofluğunun değil de her imparatorluğun doğal çöküşe zaten yazgılı olduğu savıyla örtülmesine cevaz verebilir : Öyle ya zaten çökecekti; aydınının, sultanının, sisteminin, geri kafalılığının pek ehemmiyeti yoktu.Ah bi de İngiltere’nin, çökerse Ruslar aslan payı alır kaygısıyla yaptığı suni teneffüs olmasa da gümbür gümbür yeselerdi taa 1876’da mesela..sen sağ İbn Haldun selamet…
batılı aydınların ve batıyı isteyen aydınların okuyup geçmişimizden ders çıkarması gereken bir eser