Bu eser Prof. Dr. Osman Turan’ın hayatının 15 yılını (1954-1969) kapsayan milletvekilliğini ve siyasî faaliyetlerini konu edinmektedir. İlk kez 1954 yılında Demokrat Parti’den Trabzon milletvekili olarak TBMM’ye giren Osman Turan, 1957 seçimlerinde ikinci kez milletvekili seçildi. 27 Mayıs 1960 askerî darbesinde diğer Demokrat Partililer gibi tutuklandı. Yassıada’da aylarca tutuklu kaldıysa da hakkındaki bütün suçlamalardan beraat etti. 27 Mayıs sonrasında siyasî mücadelesine devam etme kararı aldı ve Adalet Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak katıldığı 1965 seçimlerinde yine memleketi Trabzon’dan milletvekili seçildi. 1967 yılında Adalet Partisi’nden ihraç edildi. Milliyetçi Hareket Partisi listesinden girdiği 1969 seçimlerini ise kazanamadı. Osman Turan, alışılmışın dışında bir milletvekili/siyasetçi portresi çizdi. Zor olanı seçti. İktidar mensubu bir milletvekili olarak elbette muhalefet partilerinin yanlış tutumlarını ve politikalarını eleştirdi. Bununla birlikte muhalefet partilerinin yapıcı eleştirilerine ve önerilerine kayıtsız kalmadı; hatta çoğu kez kendi partisine/iktidara karşı muhalefet partilerinin haklarını da müdafaa etti. Üstelik İktidardaki Muhalif olarak yanlış bulduğu hususlarda mensup olduğu partiyi/iktidarı eleştirmekten de geri kalmadı. Osman Turan’ın Avrupa’dan ailesine ve arkadaşına gönderdiği mektuplar, Demokrat Parti grup toplantılarında yaptığı konuşmalar, Yassıada’dan ailesine yazdığı mektuplar ile birçok belge ve fotoğrafın ilk defa kullanıldığı bu eserde Türk siyasî hayatına dair çarpıcı örnekler yer almaktadır.
Bu kadar aktif siyaset ile uğraşıp,bu kadar mağduriyete uğramış bir akademisyenin aradan 50 yıl geçmesine rağmen eserleri ile hala zirvede olması ve Selçuklu tarihi alanında aşılamamış olması ilim dünyamız açısından ne kadar üzücü bir durum. Demek ki; bu mümtaz insana imkan sunulsa ve fırsat verilse daha ne eserler ortaya koyabilirmiş diye düşünmekten kendimi alamadım doğrusu.Ruhu şad olsun.Allah sayılarını artırsın.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Bu kadar aktif siyaset ile uğraşıp,bu kadar mağduriyete uğramış bir akademisyenin aradan 50 yıl geçmesine rağmen eserleri ile hala zirvede olması ve Selçuklu tarihi alanında aşılamamış olması ilim dünyamız açısından ne kadar üzücü bir durum. Demek ki; bu mümtaz insana imkan sunulsa ve fırsat verilse daha ne eserler ortaya koyabilirmiş diye düşünmekten kendimi alamadım doğrusu.Ruhu şad olsun.Allah sayılarını artırsın.
Büyük tarihçi ve fikir adamı osman Turan’ı tanımak için en yetkin kitap.
büyük mefkureci, mütefekkir ve tarihçi Osman Turan’ın ruhu şad olsun. emeği geçen herkese teşekkürler…