Bu değişikliğin, üç beş yıla sığdırılan bu alt üst oluşun tek istinâd noktası var: Kuvvet... İtiraz edenleri ya İstiklâl Mahkemeleri’nin merhametli sehpaları bağrına basmış yahut namluların ateşi selamlamış, saygıyla. Akşam sofralarında konuşulanlar ertesi gün bu mazlum ve mağdur millete “kânûn” diye takdim edilmiş.“Normal ölçülere göre mütalaa edildiği zaman, bu adamların çoğu elbette ki ölümü hak eden birer suçlu değiller. Bunlar, birer suçlu olmaktan ziyâde, yerleşmek kaygısında olan bir inkılâbın, zarurî ve temsilî birer kurbanıydılar. Hiçbir inkılâb kansız cereyan etmemiştir. Tarihin her safhasında ve dünyanın har yerinde bu gibi hâllerde kim ele düşerse o, kendi cinsinin veya kendi benzerlerinin suçlarının veya mukavemetlerinin bedelini, daima kendi hayatiyle ödeyegelmiştir.”Şevket Süreyya Aydemir
Kitap Yorumları - (0 Yorum)