İran. Bize gerçekten de ‘kardeş’ denebilecek kadar yakın bir ülke. Biz Türkler, Anadolu’ya İran üzerinden geldik. İslam dinini İranlı din adamlarından öğrendik, dilimizdeki pek çok terimi Farsça’dan aldık, şairlerimiz, münevverlerimiz, saraylılarımız yüzyıllarca Farsça yazdı. Halılarımız, çinilerimiz, minyatürlerimiz, süsleme sanatlarımız İran’la neredeyse birebir aynı. Milli geleneklerimiz, yemeklerimiz, misafirperverliğimiz İran’la aynı. Konuşma üslubumuz, heyecanımız, duygusallığımız bizi Avrupalılardan çok İranlılara yaklaştırıyor. Düşünün, Batı dillerinden birinde -bu ifadenin sahip olduğu derin duygusal anlamı yansıtacak şekilde-‘canım’ dediğinizi? Farsça ‘can-ı men’, kısaca ‘canem’ dersiniz. Bedenler ayrı olsa da gönüller birdir İran’la. Sebebi de basittir: Üzerinde yaşadığımız Anadolu toprakları pek çok kez kadim İran imparatorluklarının sınırları içinde kaldı; diğer taraftan İran da yüzyıllar boyunca Türk soylu hanedanlar tarafından idare edildi.
İran’a ne kadar yakın olduğumuzu çıkartmak çok güzel, kitap İran’ı çok güzel anlatmış demografik ve jeopolitik anlamda çok güzel tespitleri var, tavsiye ederim, yazarı da takip edin.
İranın tarihini iran coğrafyası ve iran halkı bağlamında oldukça tarafsız bir şekilde anlatan iyi bir kitap. Ben çok beğendim. Tavsiye ederim çekinmeden alın.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Coşkun Faik KAVALA^yı youtube’deki araştırma/tarih konuşmalarından tanıdım, büyük kaynak zenginliği konuları işlemedeki başarısını bilerek aldım kitabı, yanılmamışım. Kitap kendini okutturuyor, bittiğinde elde ettiğiniz bilgilerden memnun kalacaksınız.
İran’a ne kadar yakın olduğumuzu çıkartmak çok güzel, kitap İran’ı çok güzel anlatmış demografik ve jeopolitik anlamda çok güzel tespitleri var, tavsiye ederim, yazarı da takip edin.
çok teferruatlı ve faydalı birleştirici bir dille yazılmış bir eser.
İranın tarihini iran coğrafyası ve iran halkı bağlamında oldukça tarafsız bir şekilde anlatan iyi bir kitap. Ben çok beğendim. Tavsiye ederim çekinmeden alın.