İslam’ın doğuşundan itibaren bugüne kadar Batı ile karşılıklı ilişkilerden hareketle, her iki dünyanın kültürel, toplumsal ve ekonomik alanlardaki karşılaşması “değişme” denen önemli olgunun muhteva ve sınırlarını belirler. Geçmişte olmuş-bitmiş gibi görünen bir dizi olay, bugünü etkilemeye devam etmektedir. İçinde yaşadığımız olguyu doğru kavrayabilmek için tarihin tanıklığına başvurmak zorundayız. Değişme, hiçbir şeyin kendisini kesintiye uğratmadığı sürekli bir süreç olduğuna göre, İslam toplumu da geçmişte olduğu gibi bugün de değişmekte, hareket ve canlılığını devam ettirmektedir. Anlamamız gereken hareketin yönünü doğru tespit edebilmektir. Bunu da bize gösterecek olan, “değişme” kavramının bütün toplumsal alanlarda araştırılması çabasıdır. ~Elinizdeki kitap, böyle bir çabanın ortaya çıkarılmasında mütevazî bir katkı olarak değerlendirilmelidir.