"Geceydi ve hava çok soğuktu. Bir önceki geceden uykusuz olmama rağmen, operasyona çıktığımızda bütün gücümü toplamıştım. Ancak saatler ilerledikçe ve hava soğuk olunca uyku bastırıyordu. Yürüyordum ama 'dur-yat' deseler vallahi hemen kendimi toprağın üzerine bırakırdım. Ağaçların arasında uzun bir süre sessizce ilerledik" Aniden sol tarafımızdan yaylım ateşi başladı. Silah sesleri, gecenin sessizliğini yırtıyordu ve bizim tim gafil avlanmıştı, kendimi en yakındaki çukurluğa doğru attım. Birden önümüzdeki toprak yığını kulaklarımızı sağır eden bir patlamayla havalandı. Havada uçtuğumu hissettim ve yere kapaklandım. Üzerime toprak parçaları ve ağır bir şey düştü. Gözümün biri açıktı ama öbürünü açamıyordum. Tek gözümle karanlıkta bakmağa çalıştım. Galiba üzerimdeki Hacı Murat'tı. Ona seslendim, öldüğünü hiç düşünmüyordum."Hacı... Hacı... kalksana üzerimden..." dedim, ses çıkmıyordu. İşte o zaman en yakın dostum Murat'ın şehit olduğunu anladım ve...Delikanlı çağında, millet ve vatan aşkıyla ellerine silah aldılar. Hepsi birer ana kuzusuydu ama eline silah alıp da, bölücü kurşunlarına karşı göğsünü siper ederken arslan kesildiler.Damarlarındaki kan "deli" gibi akarken tek düşünceleri vardı: Bin yıllık Türk yurdunu bölmek isteyen gafillere karşı durmak!Albayrağın gölgesinde nöbet tutarken can verip şehitlik mertebesine eriştiler, yaralanıp gazi oldular.Bu satırlar şehit ve gazilerimizin unutulmadığını göstermek için yazıldı. Düşünün, ıssız bir dağ başında şehit olurken, yanlarında ne anaları, ne babaları, ne kardeşleri ve ne de sevdikleri vardı. Yalnız başına öldüler. Şehit olurlarken, tek bir dilekleri vardı: Unutulmamak!
Kitabın yadırganacak bazı bölümleri mevcut. Çok basit, çok kopuk ve öylesine yazılmış bir kitap. Ayrıca kitap sanki bu ülkede sadece başıörtülü anaların çocukları şehit oluyormuş gibi, bu tabiri açık açık yazma cüretinde bulunuyor.Başörtüsü olayını şehitlerle ilgili bir kitapta görmek beni dehşete düşürdü.Şu unutulmamalıdırki biz T.C olarak bünyesinde birden fazla ırkı barındıran bir milletiz ve böyle olacağız.Gayri müslüm olup güneydoğuda gazi, şehit olan onlarca kardeşimiz var. Onların hatırasına, ailelerine kimsenin haksızlık etmeye hakkı yoktur, olamazda. Bu milletin savunmasında canını veren ırkı dini ne olur olsun bizlerin baştacıdır.Dağlardaki tehditten çok kitap aralarına kendince mesaj bırakanlar bizim için en büyük tehlikedir.Çünkü ne zaman neye dil uzatacakları belli değildir.
Hakan Evrensel’in Güneydoğu’dan Öyküler kitabından sonra okuduğum için bana biraz yavan geldi. Ama yaşanan acıları yansıtmış. Çekilen çilelere yer vermiş. Dikkatimi çeken şey kitapta dağa çıkan kişilerin yakınlarının acılarının da aktarılması. Ben bunu yadırgadım açıkçası. Çünkü olaya sadece Türk milleti açısından bakılması gerekiyor. Unutmayalım ki sorun çıkaran biz değiliz.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Çok güzel kitap.Okurken göz yaşlarımı tutamadım.
Okurken tüyleriniz diken diken olacak bir kitap. Bu tarz kitapları okumak bu Vatanı sevenler için boynunun borcudur.
Kitabın yadırganacak bazı bölümleri mevcut. Çok basit, çok kopuk ve öylesine yazılmış bir kitap. Ayrıca kitap sanki bu ülkede sadece başıörtülü anaların çocukları şehit oluyormuş gibi, bu tabiri açık açık yazma cüretinde bulunuyor.Başörtüsü olayını şehitlerle ilgili bir kitapta görmek beni dehşete düşürdü.Şu unutulmamalıdırki biz T.C olarak bünyesinde birden fazla ırkı barındıran bir milletiz ve böyle olacağız.Gayri müslüm olup güneydoğuda gazi, şehit olan onlarca kardeşimiz var. Onların hatırasına, ailelerine kimsenin haksızlık etmeye hakkı yoktur, olamazda. Bu milletin savunmasında canını veren ırkı dini ne olur olsun bizlerin baştacıdır.Dağlardaki tehditten çok kitap aralarına kendince mesaj bırakanlar bizim için en büyük tehlikedir.Çünkü ne zaman neye dil uzatacakları belli değildir.
şehit askerlerden son mektuplar…iyi okumalar….
Hakan Evrensel’in Güneydoğu’dan Öyküler kitabından sonra okuduğum için bana biraz yavan geldi. Ama yaşanan acıları yansıtmış. Çekilen çilelere yer vermiş. Dikkatimi çeken şey kitapta dağa çıkan kişilerin yakınlarının acılarının da aktarılması. Ben bunu yadırgadım açıkçası. Çünkü olaya sadece Türk milleti açısından bakılması gerekiyor. Unutmayalım ki sorun çıkaran biz değiliz.