1867 yılında, Boston limanının dışında karaya oturmuş bir balina avcı gemisinde genç bir adam bulundu. Görünüşe bakılırsa, mürettebattaki arkadaşlarının bir kısmını öldürmüştü. Genç adamın kollarında olan ceset dışında hiçbir cesette kan yoktu. Kollarındakinden de hâlâ kan emiyordu.Ona vampir dediler. Suçlu bulundu ve idama mahkum oldu. Fakat Başkan Andrew Johnson onu affetti—canını bağışladı. 1897 yılında ölene dek yaşamını özel suçlulara ayrılmış bir tımarhanede geçirdi.En azından resmi hikâye bu.Gerçek bundan biraz daha karmaşık.Tam vampirler hakkında kendini okutturacak yeni bir kitap yazılamaz derken ‘Kan Yemini’ çıktı ortaya. Sıfır Rh pozitif kalitesinde bambaşka bir tat bulacaksınız bu macerada.Kitapta Jason Bourne veya Jack Bauer’i hiç aratmayacak kadar karizmatik ve yakışıklı gizli ajan Nathaniel Cade’in nefes kesen maceraları anlatılıyor. Cade, 140 yıl önce çok güçlü bir vudu büyüsüyle Amerikan başkanlarına bağlanmış, onları korumaya kanına yeminli bir gizli servis ajanı.Christopher Farnsworth bu romanı yazarken 1867 yılında vampir olduğu gerekçesiyle yargılanıp idama mahkum olan bir gencin zamanın başkanı Andrew Johnson tarafından hayatının bağışlanmasıyla ilgili gerçek bir öyküden esinlenmiş.Romanda Nathaniel Cade,1867’den beri Amerikan rüyasını kabuslardan koruyan en güçlü silah olmuştur. Bakıcısının eşliğinde başka kimsenin üstesinden gelemeyeceği en tehlikeli görevlere gönderilmektedir. Bir süre önce yendiği kanserinin yeniden nüksetmesi üzerine son bakıcısı ajan Griffin’in yerine 25 yaşındaki Zach Barrows geçer.Zach, genç yaşına rağmen başkanın son seçimleri kazanmasında büyük rol oynamış ve bu arada başkanın kızıyla Beyaz Saray’ın meşhur yatak odalarından birinde uygunsuz bir vaziyette yakalanmış, bir sonraki görevinin ne olacağından en küçük bir haberi bile olmayan genç, ukala ve kendinden fazla emin bir Beyaz Saray çalışanıdır. Ve Cade ile yüz yüze tanışmak bile onun pantolonunu ıslatması için yeterli olur.Bu tuhaf ikilinin maceraları okuyuculara kitabın sayfalarını hızla çevirtecek ve bir solukta bitirmelerine yol açacak.‘Gerçekten benim tasmaya takılı bir vampirimiz olduğuna ve istediğimiz zaman onu teröristlerin ve casusların üzerine gönderebileceğimize inanmamı mı bekliyorsunuz?’ Genç Beyaz Saray çalışanı, burnu havada Zach Barrows’un sözleri bunlar.Romanımız serinin ilk kitabı. Pek çok ülkede yayımlanan ve büyük beğeniyle karşılanan ‘Kan Yemini’nin yıldızı başkanın vampiri Nathaniel Cade’in maceraları devam edecek.Farnsworth’un ‘Kan Yemini’ni sayısız diğer vampir romanları ile karıştırmayın. Onu içinde genç bir Beyaz Saray çalışanının “Gerçekten benim tasmaya takılı bir vampirimiz olduğuna ve istediğimiz zaman onu teröristlerin ve casusların peşinden gönderebileceğimize inanmamı mı bekliyorsunuz?” şeklinde bir soru yönelttiği yaratıcı bir roman olarak düşünün.-New York TimesChristopher Farnsworth’un gerilim romanı karşı koyamayacağınız bir şekilde size sayfaları çevirttirecek. Çok gerçekçi. Doğa üstü öğeler büyüleyici ve zekice kullanılmış.-The Washington Post“Başkanın vampiri,” Nathaniel Cade, Başkan Andrew Johnson’ın ve onu takip edecek diğer başkanların tarafında çarpışmak için yemin etmişti. Şimdiki zamanda ise başkanın kızıyla uygunsuz vaziyette yakalanan politikanın yükselen genç yıldızı Zach Barrows, birden kendini Cade’in bakıcısı özel ajan William Griffin emekliye ayrıldıktan sonra onun yerini almak üzere eğitilirken bulur. Cade’in eski düşmanı Dr.Konrad’ın zombi askerlerden oluşan bir ordu yaratmasını engellemeye çalışırken daha derin bir komplo ile karşı karşıya olduklarını anlarlar.-Publishers Weekly
İçinde Frankenstein, Dracula ve Beyaz Saray barındıran bir romandı. Bunlardan ilk ikisi benim kitabı almam için yeterliydi zaten. Okurken gayet güzel vakit geçirdim. “Beyaz Saray Vampiri” kısmı, kitabı diğer vampir hikayelerinden (en azından benim şimdiye dek okuduklarımdan) ayırıyordu; “kamu personeli bir vampir” olarak gayet dikkat çekiciydi 🙂 Keşke sonu da tatmin edici olsaydı. Devam kitabı gelecekmiş gibi bir sonla bitti. Gelirse okurum…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Uygun fiyatına göre iyi bir kitaptı.
İçinde Frankenstein, Dracula ve Beyaz Saray barındıran bir romandı. Bunlardan ilk ikisi benim kitabı almam için yeterliydi zaten. Okurken gayet güzel vakit geçirdim. “Beyaz Saray Vampiri” kısmı, kitabı diğer vampir hikayelerinden (en azından benim şimdiye dek okuduklarımdan) ayırıyordu; “kamu personeli bir vampir” olarak gayet dikkat çekiciydi 🙂 Keşke sonu da tatmin edici olsaydı. Devam kitabı gelecekmiş gibi bir sonla bitti. Gelirse okurum…
konusu ilgimi çektiği için aldığım bir kitap.
Sayfası BOL olan uzun bir kitap.Teşekkürler Kitapyurdu..
çok hoş sürükleyici bir roman tavsiye ederim..