Ergene Spor’dan Rüstem’in dediği gibi “Vakit geç olduğunda belanı zorlama.” Veya paketi patlattığında Yasin’in dediği gibi “Az biraz sal adaş”. Belki de yorucu bir günün sonunda kaçan minibüse İlker’in dediği gibi “S!**#-* git!”. Kahverengi ve mavi Magiruslar, yol boyu takip eden direkler, boş arsalar, eski buğday ambarları, mıcır sahalar… Stadyum duvarları üzerinden şehri izleyen İlker’in ağzından, hepsi taşranın ortasındaki bir ilçeyi anlatmak için yeterli olabilirken etrafındakiler gibi öylece unutulup gidebilir de. Kısaca mevzu Trakya’nın kepir topraklarında büyüyenler ve büyümeye çalışanlar.
Ege Avcı’yı Gececi dergisindeki çizimleri ile tanıyarak okumaya başladım. Güzel bir seri olacak gibi görünüyor. Sanıyorum ki 4 fasikül çıkacakmış. Fasikül yayıncılığına yabancıyım ciltlenmiş tek kitap versiyonunu okumayı tercih ederdim ama merakıma yenik düştüm aldım. Beklediğimden kalın ve tatmin ediciydi, tavsiye ederim
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Ege Avcı’yı Gececi dergisindeki çizimleri ile tanıyarak okumaya başladım. Güzel bir seri olacak gibi görünüyor. Sanıyorum ki 4 fasikül çıkacakmış. Fasikül yayıncılığına yabancıyım ciltlenmiş tek kitap versiyonunu okumayı tercih ederdim ama merakıma yenik düştüm aldım. Beklediğimden kalın ve tatmin ediciydi, tavsiye ederim
Türk çizgi romanında, gereksiz yere büyük mitler yaratmaya kalkmadan, ölçek olarak küçük ama his olarak büyük çabalardan biri.