“Erdi’yle takılmaya başladığımızı hatırlıyor musun?” dedi İlker. Yasin’den ses yoktu. “...belki geç kalmasaydı hala aramızda olurdu.” İkisi de tarlanın orta yerinde, ağaç altında durmuş akşamın gelmesini bekliyordu.Küçük yerde mevzuya bulaştığınızda tez vakitte diğer bahisler de sizi bulur. Uçsuz bucaksız tarlalar, tekstil fabrikaları, bacalarından çıkan koyu gri dumanlar, duraklarda bekleyen soğukta pişmiş suratlar... Hepsi bir bir karşınıza dikilip öylece durur. Birinden kaçıp diğerine bulaşmamak günlük bir oyalanmadır. Bunun en iyi yoluysa kimselerin olmadığı bir yere çekip onlarca kelime konuşmak ve hiç bir şeyden bahsetmemektir. Korkuları ötelemeye yardımcı olur. Yasin ve İlker de buluştuklarında hep bunu yapardı. Onlarca kelime sarf edip asıl meseleyi hep atlarlardı. İkinci sayıda mevzu kaldığı yerden devam ediyor.
Fasikül formatında bir sonraki sayıyı beklemek zorlu, hikaye ağır ilerliyor; sabırsız bir okur için okuması zorlu. Çizimlere ve konuya gelince es geçilmemesi gereken bir eser mümkün hızıyla devam ediyor :/
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Çizgi roman okumanın en kötü tarafı bir sonraki sayıyı beklemek. Gerçekten sabır istiyor. Ege AVCI başarılı bir çizer. Keyifle takip ediyorum.
Fasikül formatında bir sonraki sayıyı beklemek zorlu, hikaye ağır ilerliyor; sabırsız bir okur için okuması zorlu. Çizimlere ve konuya gelince es geçilmemesi gereken bir eser mümkün hızıyla devam ediyor :/