“Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele.” İşte bu sabır karşısında mükâfat olarak verilen şey elbette cennettir. O halde bize bizden daha merhametli olan Rabbimizin bu kadar nimetine mukabil en güzel şekliyle teşekkür etmek tüm beşeriyetin üzerine bir borçtur. Bu teşekkürün ifa edilmesinin yollarından biri de şüphe yok ki yüce Mevla’ya ibadettir. İbadet ise insanı huzura ve rıza-yi bâri’ye götüren sarsılmaz bir köprüdür ve bu ibadetler içerisinde öyle bir ibadet vardır ki Efendimiz o ibadeti gözümün nurudur diye ifade etmiştir. Nedir bu ibadet? Elbette dinin sarsılmaz direği, gözlerin nuru, kalp aydınlığı, dünya ve ukba saadeti, fuhşiyattan alıkoyan, katılaşan kalplerin anahtarı, gönül serinliği, Rabbi ile kul arasındaki muhabbet ve kurbiyet köprüsü, kulun miracı olan NAMAZ’dır. Efendimizin miracı yüce Allah’ın kurb-u huzurunda el pençe divan durmak, biz kulların miracı ise beş vakit kıldığımız NAMAZ’dır. Kul, NAMAZ’ını kılmakla kendi miracını gerçekleştirmiş olmaktadır.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)