Yüce Rabbimiz, Kur’ân-ı Kerim’inde, Kur’ân’ını şöyle tanıtıyor: “Evet, Biz ileride onlara delillerimizi gerek dış dünyada, gerek kendi öz varlıklarında göstereceğiz; ta ki Kur’ân’ın, Allah tarafından gelen gerçeğin ta kendisi olduğu onlar tarafından da iyice anlaşılacak. Rabbinin her şeye şahid olması yetmez mi?”(Fussılet, 41/53) Bir hadîs-i şerifinde de Habib-i Kibriyâ Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) tarafından:“Önceki toplumların haberlerini, sonrakilerin durumlarını, insanlar arasında meydana gelecek hâdiselerin hükümlerini ihtiva eden,– Hak ile bâtılı tefrik eden, mâlayâni olmayan, Kendisini terk eden azgını Cenâb-ı Hakk’ın helâk ettiği, – Hak Teâlâ’nın sapasağlam ipi, zikr-i hakîmi ve sırât-ı müstakîmi” şeklinde tanıtılan Kurân-ı Kerim’in modern bilimlere bakışı bu kitabın konusunu teşkil ediyor. Bazısı daha önceki asırlarda keşfedilen, bir kısmı ise henüz bilim dünyası tarafından şimdilerde hecelenen ilmî gelişmeler, insanla alâkalı her şeye yer veren Kur’ân’da tabiatıyla yer alacaktır.Bilimsel gelişmelere yer verilirken, Kur’ân, yeniliklerin ardından koşturulmuyor, aksine dengeli bir tutumla, her birinin hakkı verilmeye dikkat ediliyor.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)