Doğru zamanı geldiğinde, Henry bir gün neredeyse sihirli bir biçimde ben sahildeyken ortaya çıktı. Yağmur yağmaya başlamıştı. Yağmurdan kaçmaya karar verdik ve bir sinemaya sığındık. Bundan sonraki her gün beni öğle yemeğine, akşam yemeğine ya da sinemaya çağırdı. İyileşmeme ve tek başınalığıma o kadar yoğunlaşmıştım ki, Henry’yi duygusal anlamda aklıma bile getirmedim. Onu bir birey ve bir arkadaş olarak seviyordum. Sonra bir gün, akşamüstü saatlerindeki bir beyzbol maçına gittik, açık tribünde onun yanında oturuyordum. Güneş batıyordu, hafif bir esinti çıkmıştı ve sahaya doğru bakıyordu. Ona bakarken aniden tüm bedenim kalbimle doldu. Sanki onu ilk kez görüyordum ve o an anladım. Kafamın içinde kendimden emin bir biçimde; “Ah Tanrım, aradığım O!” dediğimi hatırlıyorum. Bu farkına varışla anında perde kalktı ve orada, tam karşımda Tanrı’nın bana vaat ettiği Kusursuz Aşk duruyordu.
Romantik komedi,tarihi aşk veya herhangi bir şekilde içinde romantizm bulunan birşey sanmayın.Bir kitapta bunları arıyorsanız ,üzgünüm… Bu o kitap değil.Bölük pörçük kısa kısa hikayelerden oluşan ve bana göre sıkıcı bir kitap.
ismine bakınca farklı bir kitap bekledim. kısa kısa hikayeler. bazıları güzel ama geriye kalan tamamlanmamışlık tadı insanı bazen sinir ediyor. yine de içindeki hikayelerin bazıları gayet güzeldi
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Kesinlikle okunması da olur kategorisinde.
Romantik komedi,tarihi aşk veya herhangi bir şekilde içinde romantizm bulunan birşey sanmayın.Bir kitapta bunları arıyorsanız ,üzgünüm… Bu o kitap değil.Bölük pörçük kısa kısa hikayelerden oluşan ve bana göre sıkıcı bir kitap.
ismine bakınca farklı bir kitap bekledim. kısa kısa hikayeler. bazıları güzel ama geriye kalan tamamlanmamışlık tadı insanı bazen sinir ediyor. yine de içindeki hikayelerin bazıları gayet güzeldi
hikaye kitabı…..