Kutsallıktan arındırılırken büyüsü çözülen bir dünyada günlük hayatımızın en özel ve kişisel özellikleri değiştirilme ve inkar edilme tehlikesine açılmıştır. Bireyin bütün mahremiyetinin, mensubu bulunduğu topluma bütün açıklığı ile gösterilmesi, toplum ve mahremiyet arasındaki dengenin bozulmasına neden olmuştur. Mahremiyetin yitimi, dinin ve ahlakın hakikatin bölgesinden sürgün edilmesiyle başlayarak süren anlam yitiminin nedenlerinden biridir. Mahremiyeti biz, bireyin kendini tanıması ve varlığını sürdürmesi, sahibi bulunduğu yetenekleri ve hassaları yerli yerince kullanabilmesi ve bunları geliştirebilmesi için fiziki ve manevi planda gerekli asgari sınırların korunması olarak tanımlayabiliriz. Tabiatıyla bu gerekli asgari sınır kültürden kültüre farklılık gösterebilir. Bizim açımızdan bu sınırlar insanın kendi iyiliği için vahiyle kontrol edilir, yeniden tanımlanır ve adlandırılır. Modernlik bu sınırlara dini dışlayarak "akıl adına" müdahale ederken, mahremiyetle ilgili olan giysi, aile ve özellikle de kadın erkek ilişkilerindeki değişmeler, mahremiyetin tükenişiyle; derken, mahremiyete duyulan gizli-açık ihtiyaç nedeniyle, mahremiyete ilişkin imgelerin ve sembollerin metalaştırılarak tüketilmesi ile neticelenmiştir. Mahremiyetin tükenişi ise, sanatsal alanlarda ifadesini bulduğu üzere, gizem özlemini doğurmuştur. Dünyevileşme ve mahremiyetin yitimiyle aşk da anlam kaybına uğramıştır.
Cihan Aktaş, yerinde tespitleri olan, fark edilmeyene işaret eden, bunu yaparken de dili cok ustaca kullanan bir yazar.. mahremiyetin tukenisi de ozellikle kulturel catısmaların ortasında kalan kadınlarımız icin okunması gereken bir eser.. kitabın neredeyse her bolumunde not alma gereği duydum, cunku daha onceden neden dusunemedigim bircok dogru tespitle karsılastım. alın okuyun..
ince ince, acı acı, buram buram… cihan aktaşı öykü öykü anlatın deseniz tek kelime gelmez aklıma. çünkü kitabını, başladım mı bir çırpıda bitiririm ve öylece bloklar halinde anımsarım. belki kötü bir şey yapıyorumdur ama cihan hanım kesinlikle iyi bir şey yapıyor.yakın dönem islamcılık cereyanını bir kadından hem de öyküler üzerinden anlamaya çalışmak garip bir duygu. cihan aktaş da o dönemlere ait binlerce hidayetçi aileden gelen biri bildiğim kadarıyla. acaba bu cereyanın vitrinindeki öncüleri ne diyor bu duruma?
Tam da adını ifade eden MAHREMİYETİN TÜKENİŞİ, nasıl özelimize hücum edildiğini,nasıl sadece bir ten ve bir gözden ibaretleştirildiğimizi etkili bir dille anlatıyor yazar..
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
muhafazakar bir bakış açısıyla yazılmış toplumsal cinsiyet üzerine bir eser. okunabilir
Cihan Aktaş, yerinde tespitleri olan, fark edilmeyene işaret eden, bunu yaparken de dili cok ustaca kullanan bir yazar.. mahremiyetin tukenisi de ozellikle kulturel catısmaların ortasında kalan kadınlarımız icin okunması gereken bir eser.. kitabın neredeyse her bolumunde not alma gereği duydum, cunku daha onceden neden dusunemedigim bircok dogru tespitle karsılastım. alın okuyun..
ince ince, acı acı, buram buram… cihan aktaşı öykü öykü anlatın deseniz tek kelime gelmez aklıma. çünkü kitabını, başladım mı bir çırpıda bitiririm ve öylece bloklar halinde anımsarım. belki kötü bir şey yapıyorumdur ama cihan hanım kesinlikle iyi bir şey yapıyor.yakın dönem islamcılık cereyanını bir kadından hem de öyküler üzerinden anlamaya çalışmak garip bir duygu. cihan aktaş da o dönemlere ait binlerce hidayetçi aileden gelen biri bildiğim kadarıyla. acaba bu cereyanın vitrinindeki öncüleri ne diyor bu duruma?
türk edebiyatı ile ilgileniyorsanız kütüphanenizde bulunsun. çok güzel eserler var. özellikle deneme tarzında iyi eserler veriliyor
Tam da adını ifade eden MAHREMİYETİN TÜKENİŞİ, nasıl özelimize hücum edildiğini,nasıl sadece bir ten ve bir gözden ibaretleştirildiğimizi etkili bir dille anlatıyor yazar..