“Daha İkinci Dünya Savaşı’ndan çıkar çıkmaz, kendimizi Nazilerin bize çektirdikleri kadar mide bulandırıcı işler yaparken bulduk. Cezayir’in Cezayirlilere bırakılması gerektiğini anlamamız için, Fransız tarafından yirmi yedi bin ölü verilmesi ve on binlerce gencin de aklını tamamen yitirmesi gerekti. İşkenceden bahsetmiyorum bile…” “Amerikalıların en güçlü olduğu, Batı’nın üzerinde hâkimiyet kurduğu alan budur: Tabii ki tamamen çarpık bir iletişim anlayışı. Düşmanlarını diğer ülkelerin de gözünden düşürmek için her şeyi uydurabilirler. Dün bu Irak ve onun sözde kitle imha silahlarıydı, bugünse Rusya tüm kötülüklerin sorumlusu ilan edilsin diye her şeye hazırlar.” “Sırf oyunculuk yaptıklarında, oyuncuları pek sevmem. Gereğinden fazla oyuncu olmaya çalışırlar hâlbuki olmamaları gerekir. Bundan dolayı, ufacık sıçabilmek için aşırı ıkınmaları gerekir.” “Satyajit Ray…Renoir’ın asistanlığını yapmıştı. ET’nin fikri ona aitti. Senaryosu Columbia’nın çekmecelerinde unutulup gitmiş, birkaç yıl sonra da ET gösterime girerek bildiğimiz başarıya erişmişti. Onu, projenin yapıma alındığından asla haberdar etmemişler; hiçbir telif hakkı elde edememişti.” “Bugün dünyada, gösterime giren filmlerin yüzde doksan yedisi İngilizce’dir. Dünya çapında on tane yıldız vardır, onu da Amerikalıdır. Onların sinemadan çok oyuncağa benzeyen özel efektli filmlerinin karşısında, dünyanın geri kalanı var olmayı sürdürmekte zorlanmaktadır. O Amerikan filmleri de genellikle sinemayla propagandayı, gayet ustaca harmanlamayı çok iyi becerirler.” Dünyaca ünlü usta aktör Gérard Depardieu bu kez sinemadan politikaya, aşka ve insana dair SARSICI ve hatta ŞOKE EDİCİ ELEŞTİRİLERİNİ bir kitapta topladı. Sahici bir biçimde, doğal bir akışla, karşısındakiyle konuşur gibi kaleme aldığı eser FRANSA’da, ABD’de ve RUSYA’da olay yarattı. Sıra Türkiye’de… MASUM’iyeti arayanlara…
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Gerard Depardieu gibi renkli bir simanın hayatı kendi gözünden anlatması, fakat kitabın çok eğlenceli olmadığını belirteyim