Türk milliyetçiliği düşüncesinin ortaya çıktığı ve entelektüel bir derinliğe kavuştuğu geçen yüzyılın başından bu yana neler değişti? Özellikle toğlumsal dönüşümler ve teknolojik gelişmelerin ortaya çıkardığı yeni şartların milliyetçi düşünceye tesirleri ve katkıları neler oldu? Çöken büyük bir .mparatorluğun külleri arasında boy vermiş ve yeni bir varoluş ifadesini formüle etmeye çalışmış olan Türk milliyetçiliğinin 21. yüzyılın başında söyleyecek yeni bir sözü olması gerekmez mi? Eğer gerekirse bu söz ne olmalı?İşte elinizdeki kitap bütün bu sorulara cevap ararken, Türkiye'yi bir 21. yüzyıl gücü haline getirmek bakımından milliyetçiliği "motor gücü" olarak görüyor ve bu zeminde aydın ve akademisyenlerin bu ufka açılan pencerelerini sizinle paylaşıyor.
Makale derlemelerinden oluşan bu eser milliyetçilik konusunda eser veren çalışmada bulunan tanınmış yazarların görüşlerini okuyucuya yansıtmakta. Kitabın dili ağır ,akıcı değil bu nedenle eseri pek beyendiğimi söyleyemem…
Türkiye’deki en önemli denilebilecek milliyetçi aydınların kendi milliyetçiliklerine birer deneme/makaleyle anlattıkları önemli bir eser. Önceki yorumlardaki “kitabın dili” diye bir şey söz konusu olamaz zira içinde 10’dan fazla yazar var, hangisinin dili ağır? Belki Durmuş Hocaoğlu’nun makalesi ağır olabilir, ama onun da dili değil, olsa olsa içeriği ağırdır.
kitabın dilinin ve mahiyetinin ağır olduğuna katılmamakla beraber,her zaman desturum olan bir sözü eklemek isterim;”Ağır kitap yoktur,hafif okuyucu vardır.”saygılarımla…Türkiye’nin bakış açısına yüksek derecede faydalı olacağını düşündüğüm bir eser…
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Makale derlemelerinden oluşan bu eser milliyetçilik konusunda eser veren çalışmada bulunan tanınmış yazarların görüşlerini okuyucuya yansıtmakta. Kitabın dili ağır ,akıcı değil bu nedenle eseri pek beyendiğimi söyleyemem…
Türkiye’deki en önemli denilebilecek milliyetçi aydınların kendi milliyetçiliklerine birer deneme/makaleyle anlattıkları önemli bir eser. Önceki yorumlardaki “kitabın dili” diye bir şey söz konusu olamaz zira içinde 10’dan fazla yazar var, hangisinin dili ağır? Belki Durmuş Hocaoğlu’nun makalesi ağır olabilir, ama onun da dili değil, olsa olsa içeriği ağırdır.
kitabın dilinin ve mahiyetinin ağır olduğuna katılmamakla beraber,her zaman desturum olan bir sözü eklemek isterim;”Ağır kitap yoktur,hafif okuyucu vardır.”saygılarımla…Türkiye’nin bakış açısına yüksek derecede faydalı olacağını düşündüğüm bir eser…