Üç ilacın; haloperidol, biperiden ve klorpromazinin ticari adlarının baş harfleri: NAL. Acile getirilen akıl hastalarının yakın zamana değin tanıştıkları ilaçlar. Benim asistanlığımda, yani bir on yıl öncesinde, L. bu karışıma pek konulmazdı. Fakat burada okuyacağınız metinlerin yazarlarının hastanelerde yattıkları dönemde ilk tanıştıkları karışım buydu. Bir enjeksiyona belli dozlarda çekilir ve hastaya enjekte edilirdi. Bazı kliniklerde bu işlemin adı, iğrenç bir zekilikle, insan sevmezlikle bulunmuştu bile: NALLAMAK. İlaç şirketlerince nemalanmadan önce kirli, şimdilerde pırıl pırıl servislerin boyaları kazınsa, bazı hocaların, bazı şeflerin, dillerinden duvarlara yapışmış kelimeler sıvalarla dökülebilir hala: ‘’Niye ajite bu hasta? NALLAYIN ŞUNU’’Michel Foucault duysaydı şu 'nal' meselesini belki bir cilt daha eklerdi, Deliliğin Tarihi'ne.
Kitaptan beklentiniz doktorların hastane anıları ve etraflı bir sistem eleştirisi ise, ağır bir hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Bu kapsama girebilecek içerik, kitabın kısa bir bölümünde mevcut. Daha ziyade politize ve edebi/felsefi bir çalışma, aslında derleme.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Kitaptan beklentiniz doktorların hastane anıları ve etraflı bir sistem eleştirisi ise, ağır bir hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Bu kapsama girebilecek içerik, kitabın kısa bir bölümünde mevcut. Daha ziyade politize ve edebi/felsefi bir çalışma, aslında derleme.