“Deyr Yasin’in o meş’um gününde 9 Nisan’da yola çıktık. Ramallah’ta kalanların çoğu Nablus’a gitmek istiyordu. Bu yüzden yollar yine geçen seneki gibi mahşer yerine dönmeye başlamıştı. Kimileri buldukları kamyona tıka basa doluşmuş, kimileri hayvanlarına eşyalarını yüklemiş, kimileri de yatağını yorganını sırtına vurup yollara düşmüştü. Biz de hayvanımız öldüğü için eşyalarımızı sırtımıza alıp bir kafilenin arkasına takıldık. Herkes ne tarafa doğru gidiyorsa biz de onların arkasından gidiyorduk.”15 Mayıs 1948’den sonra siyonistlerce gerçekleştirilen katliam, baskı ve sürgünler sonucunda 750 bin Filistinli evinden, köyünden, toprağından uzaklaştırılmış, kendi ülkesinde veya başka ülkelerde mülteci durumuna düşmüştü.Filistinliler bu güne büyük felaket anlamında “NEKBE” demişlerdi.Elinizdeki kitap, gerçek olaylara dayanan büyük felaket “NEKBE”nin belge roman niteliğinde anlatımıdır.
Filistin dramını romanlaştırılmış olarak anlatan güzel bir eser. 100 yıllık bu meselenin iç yüzünü, milletlerin duyarsızlığını, dünya sisteminin rezilliğini, kendi içlerindeki menfaat ve makam sevdalılarını, israilin acımasızlığını, büyük güçlerin iki yüzlülüğünü, Müslümanların kendi dertleriyle uğraşmaktan eli kolu bağlı seyretmesini okurken hem sinirleniyorsunuz hem de gözünüzden yaşlar akıyor. Hem de halifenin eksikliğini hissediyorsunuz. Kesinlikle tavsiye ederim.
Filistin’de yaşananları genel olarak anlatan, belgesel tadında bir roman. Yazar Filistin’de 1900 lerin başlarında ve 1949 da aslında ne oldu ve ne olmadı? sorusunu yanıtlamaya çalışıyor. Filistinlilerin topraklarını Yahudilere sattığı yalanını ciddi manada ele almayı bile gerek duymamış zaten yaşananlar gerçeği ortaya seriyor. Ayrıca Filistinlilerin zorlu yaşam mücadelelerini roman tadında anlatıyor. Kitap ne tarih kitabı ve ne de roman, ikisi arası farklı bir tür olmuş. Tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Anlamak için oku diyebileceğim bir kitap! Savaş!! Hem de en değerli şey uğruna! Vatan!
Filistin dramını romanlaştırılmış olarak anlatan güzel bir eser. 100 yıllık bu meselenin iç yüzünü, milletlerin duyarsızlığını, dünya sisteminin rezilliğini, kendi içlerindeki menfaat ve makam sevdalılarını, israilin acımasızlığını, büyük güçlerin iki yüzlülüğünü, Müslümanların kendi dertleriyle uğraşmaktan eli kolu bağlı seyretmesini okurken hem sinirleniyorsunuz hem de gözünüzden yaşlar akıyor. Hem de halifenin eksikliğini hissediyorsunuz. Kesinlikle tavsiye ederim.
Filistin’de yaşananları genel olarak anlatan, belgesel tadında bir roman. Yazar Filistin’de 1900 lerin başlarında ve 1949 da aslında ne oldu ve ne olmadı? sorusunu yanıtlamaya çalışıyor. Filistinlilerin topraklarını Yahudilere sattığı yalanını ciddi manada ele almayı bile gerek duymamış zaten yaşananlar gerçeği ortaya seriyor. Ayrıca Filistinlilerin zorlu yaşam mücadelelerini roman tadında anlatıyor. Kitap ne tarih kitabı ve ne de roman, ikisi arası farklı bir tür olmuş. Tavsiye ederim.
Tarihi belgelere dayanan, özgün bir haritaya sahip başarılı bir roman.