"Toplumun merkezi kaçınılmaz olarak farklılıkları, çatışmaları içinde barındırıyor. Bu da toplumu tek bir özne olarak ifade edemeyeceğimizi gösteriyor. Bu çatışmalar yaratıcı çatışmalar olabileceği gibi yıkıcı da olabilir. Toplumsal farklılıkların, tartışmaların ve çatışmaların hiçbir yeni-düzen-yaratıcı enerjisi olmaması sonucunda toplum ya kendi içinde çözülür, içsavaş durumları gibi, ya da sadece devletin düzenine tabi olur, devrim ya da askeri darbelerde görüldüğü gibi. Sonuç olarak toplum her iki durumda da merkezini, daha da ötesi yaratıcı enerjisini kaybeder, eskir. Toplumun merkezine yolculuk, geleceği şimdiden tam olarak kestiremeyeceğimiz, bilinmeyen bir istikamete yolculuk.
Kitap Nilüfer Göle’nin çeşitli yayın kuruluşlarındaki söyleşilerinden oluşuyor.Muhtevasında ,özellikle ,gelenek ve modernleşme ,laik -islam çatışmaları ,müslümanların melezleşmesi ,modernleşmenin tek bir kurala bağlı olmayıp,toplumların kendi gelenekleri üzerine kurulabileceği konuları yoğunluk kazanmaktadır.Kitabı okudukça yeni yeni kavramlar öğreniyor,gerçekten toplumun merkezine bir yolculuk yapıyorsunuz.Kısacık söyleşiler kitabında bir çok yeni kavram öğrendim diyebilirim.Bunun altında yazarın bilimsel gücü yatmaktadır.Sosyoloji sevenler için güzel bir kitap.
Modernliğin, modernleşmenin o hep ihmal edilen sosyal boyutuna farklı açılardan bakan Nilüfer Göle’nin röportajlarından oluşan bu kitap, önünüze oldukça değişik bir yelpaze açıyor. Tek bir modernleşme yerine farklı modernleşme anlayışlarının olduğu, oluştuğu, bu hususta birbirine zıt görünen kesimlerin bile modernliği bir şekilde içselleştirdiğini Nilüfer Göle’nin tespitleriyle teslim ediyorsunuz. Nilüfer Göle’nin tespitlerini okuduğunuzda bunların yansımalarını toplumda gördüğünüzü, konuyla ilginize göre “Tam da düşündüğüm gibi” veya “Hiç böyle düşünmemiştim, ama doğru/neden olmasın.” diyorsunuz. Modernliğe değil, çoğul modernliklere bakan Göle sadece topluma değil, modernlik anlayışının farklılaşmasında etkili olan faktörlere de (siyaset, ekonomi . . .) röportajlarında eğilmiş. Modernleşme maceramıza sadece siyasi değil, sosyolojik olarak da bakmak isteyenler, modernliklerin toplum içindeki değişik yansımalarını görmek isteyenler için tavsiye edilecek bir kitap. Okuyunca kendinizden ve çevrenizden çok şeyler bulacağınıza eminim.
“Toplumun merkezi kaçınılmaz olarak farklılıkları, çatışmaları içinde barındırıyor. Bu da toplumu tek bir özne olarak ifade edemeyeceğimizi gösteriyor. Bu çatışmalar yaratıcı olabileceği gibi yıkıcı da olabilir”. ‘Nilüfer Göle ile Toplumun Merkezine Yolculuk’, sosyolog Nilüfer Göle’nin, Ayşe Arman, Derya Sazak, Leyla İpekçi gibi insanların sorularını yanıtladığı röportajlardan oluşuyor. Herbiri Göle’nin farklı bir konuya ilşkin görüşlerini irdeleyen söyleşiler ‘Bireysel ve Sosyal Hayata Dair’, ‘Örtünme ve Mahremiyet’, ‘Güncel Siyasetler ve Yeni Oluşumlar’ gibi başlıklar altında toplanmış.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Kitap Nilüfer Göle’nin çeşitli yayın kuruluşlarındaki söyleşilerinden oluşuyor.Muhtevasında ,özellikle ,gelenek ve modernleşme ,laik -islam çatışmaları ,müslümanların melezleşmesi ,modernleşmenin tek bir kurala bağlı olmayıp,toplumların kendi gelenekleri üzerine kurulabileceği konuları yoğunluk kazanmaktadır.Kitabı okudukça yeni yeni kavramlar öğreniyor,gerçekten toplumun merkezine bir yolculuk yapıyorsunuz.Kısacık söyleşiler kitabında bir çok yeni kavram öğrendim diyebilirim.Bunun altında yazarın bilimsel gücü yatmaktadır.Sosyoloji sevenler için güzel bir kitap.
Modernliğin, modernleşmenin o hep ihmal edilen sosyal boyutuna farklı açılardan bakan Nilüfer Göle’nin röportajlarından oluşan bu kitap, önünüze oldukça değişik bir yelpaze açıyor. Tek bir modernleşme yerine farklı modernleşme anlayışlarının olduğu, oluştuğu, bu hususta birbirine zıt görünen kesimlerin bile modernliği bir şekilde içselleştirdiğini Nilüfer Göle’nin tespitleriyle teslim ediyorsunuz. Nilüfer Göle’nin tespitlerini okuduğunuzda bunların yansımalarını toplumda gördüğünüzü, konuyla ilginize göre “Tam da düşündüğüm gibi” veya “Hiç böyle düşünmemiştim, ama doğru/neden olmasın.” diyorsunuz. Modernliğe değil, çoğul modernliklere bakan Göle sadece topluma değil, modernlik anlayışının farklılaşmasında etkili olan faktörlere de (siyaset, ekonomi . . .) röportajlarında eğilmiş. Modernleşme maceramıza sadece siyasi değil, sosyolojik olarak da bakmak isteyenler, modernliklerin toplum içindeki değişik yansımalarını görmek isteyenler için tavsiye edilecek bir kitap. Okuyunca kendinizden ve çevrenizden çok şeyler bulacağınıza eminim.
“Toplumun merkezi kaçınılmaz olarak farklılıkları, çatışmaları içinde barındırıyor. Bu da toplumu tek bir özne olarak ifade edemeyeceğimizi gösteriyor. Bu çatışmalar yaratıcı olabileceği gibi yıkıcı da olabilir”. ‘Nilüfer Göle ile Toplumun Merkezine Yolculuk’, sosyolog Nilüfer Göle’nin, Ayşe Arman, Derya Sazak, Leyla İpekçi gibi insanların sorularını yanıtladığı röportajlardan oluşuyor. Herbiri Göle’nin farklı bir konuya ilşkin görüşlerini irdeleyen söyleşiler ‘Bireysel ve Sosyal Hayata Dair’, ‘Örtünme ve Mahremiyet’, ‘Güncel Siyasetler ve Yeni Oluşumlar’ gibi başlıklar altında toplanmış.