“Pro patria mori - Vatan için ölmek”Ernest KantorowiczBu özdeyiş, XIV. yüzyıl Avrupa’sında insanların ölümle mücadelesini, milli bilincin oluşmasını, gelecek nesillere miras bırakılması için yapılan savaşları ve bu felaketler yüzyılını anlatmaktadır.Burada karşımıza gerçeği ararken uzaklara kaçmaya çalışan ve bunun yanı sıra evrenselliğini sonuna kadar koruyabilen bir Ortaçağ çıkmaktadır. Ortaçağda Avrupa, dünyayı kendi aynasında inşa etmeye çalışmıştır. Dolayısıyla bu aynada çok farklı yansımalarla karşılaşmaktayız. Bu dünya, hayaller, hayaletler ve düşlerle dolu olup mistisizm, aşırı boyutlara ulaşmıştır.
Genel olarak 14. yüzyıl yani felaketler yüzyılı anlatılmakta, resimler, şiirler ve kronolojik liste ile sonlandırılmıştır. Anlaşılır bir dille yazılmış güzel bir eser…
Kitapta genel olarak Avrupalıların felaketler yüzyılı olarak niteledikleri XIV. yüzyıl anlatılmaktadır. Anlatımda felsefi kavram ve akımlar ile mistik unsurlar bir arada kullanılmaktadır. Çalışmada resimler ve şiirlere yer verilmiş olması anlatılan konulara farklı bakış açıları getirmiştir. Bilimsellikten uzaklaşmadan yalın, rafine ve anlaşılır bir dille yazılmış olan bu kitap hem Ortaçağ araştırmacıları hem de alana meraklı tüm okuyucuların dikkatini çekebilecek, Ortaçağ algısının farklı yönleriyle tasvir edildiği bir eserdir.
Ortaçağ Avrupa tarihi denilince Türkiye’de akla gelen isimlerden olan Pınar Ülgen’den yine önemli bir çalışma. Avrupa tarihinin belkide en sıkıntılı dönemlerinin başında yer alan 14. yüzyıl felaketlerinin ele alındğı bu çalışma bir solukta okunabilecek nitelikte bir eserdir.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Genel olarak 14. yüzyıl yani felaketler yüzyılı anlatılmakta, resimler, şiirler ve kronolojik liste ile sonlandırılmıştır. Anlaşılır bir dille yazılmış güzel bir eser…
Kitapta genel olarak Avrupalıların felaketler yüzyılı olarak niteledikleri XIV. yüzyıl anlatılmaktadır. Anlatımda felsefi kavram ve akımlar ile mistik unsurlar bir arada kullanılmaktadır. Çalışmada resimler ve şiirlere yer verilmiş olması anlatılan konulara farklı bakış açıları getirmiştir. Bilimsellikten uzaklaşmadan yalın, rafine ve anlaşılır bir dille yazılmış olan bu kitap hem Ortaçağ araştırmacıları hem de alana meraklı tüm okuyucuların dikkatini çekebilecek, Ortaçağ algısının farklı yönleriyle tasvir edildiği bir eserdir.
Ortaçağ Avrupa tarihi denilince Türkiye’de akla gelen isimlerden olan Pınar Ülgen’den yine önemli bir çalışma. Avrupa tarihinin belkide en sıkıntılı dönemlerinin başında yer alan 14. yüzyıl felaketlerinin ele alındğı bu çalışma bir solukta okunabilecek nitelikte bir eserdir.