Aristotales’in dediği gibi: “Köle sadece efendinin kölesi olmakla kalmaz; aynı zamanda tümüyle ona aittir.”Aslında kölelik, her toplumda aynı şekilde var olmuştur. Ruh ve öz yönünden birbirinden tamamen farksızdır. Kölelikle birlikte, işgücü ve sürekli çalışma arzusu da bu tarz yaşantıyla birleşmiş, bu duygular, doğanın güçlü yapısına katılmıştır.Pierre Bonnasie’nin dediği gibi, eski özgür insanlar katı bir bağımlılık rejimine bağlanmışlardı. Eskisinden daha farklı ve yeni ve de temeli köleliğe dayanan şekil veren bir rejim oluşmuştur. Yani kölelikten Serfliğe Geçiş.
Pınar Ülgen, ülkemizde, Ortaçağ Avrupa Tarihi üzerine ciddi şekilde çalışan sadece birkaç kişiden biri. Bu eserinde köleliğin Ortaçağ Avrupa’sında ne boyutta olduğunu ve anlatırken onların çıkardıkları isyanları ve devletlerin onlara karşı çıkarmış oldukları yasaları ele almayı da unutmayarak Türk bilim dünyasına ciddi bir katkıda bulunmuştur.
Yanılmıyorsam ülkemizde Ortaçağ Avrupa’sındaki köleliği ele alan tek kitap. Eserin sıkmayan uslubu ve de bilimsel niteliğiyle önemli bir çalışma. Sadece tarihle ilgilenenler için değil genel olarak okumayı seven herkesin ilgilenebileceği bir kitap.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Pınar Ülgen, ülkemizde, Ortaçağ Avrupa Tarihi üzerine ciddi şekilde çalışan sadece birkaç kişiden biri. Bu eserinde köleliğin Ortaçağ Avrupa’sında ne boyutta olduğunu ve anlatırken onların çıkardıkları isyanları ve devletlerin onlara karşı çıkarmış oldukları yasaları ele almayı da unutmayarak Türk bilim dünyasına ciddi bir katkıda bulunmuştur.
Yanılmıyorsam ülkemizde Ortaçağ Avrupa’sındaki köleliği ele alan tek kitap. Eserin sıkmayan uslubu ve de bilimsel niteliğiyle önemli bir çalışma. Sadece tarihle ilgilenenler için değil genel olarak okumayı seven herkesin ilgilenebileceği bir kitap.