Yavrumun varlığını ilk duyumsadığımda da sevinci, hüznü aynı anda yaşamıştım. Çocuk delisi ben, anne olacaktım! Yaşam, bundan daha güzel bir armağan verebilir miydi bana? Ama yıllardan 1980, aylardan Eylüldü “Netekim!”Yaşayanlar bilir bunun anlamını. Zor zamanlardan geçiyorduk Askerlerin, dur bilmeyen bir yabancıyı, işitme özürlü ya da korkup kaçmış herhangi birini takır takır vurabildiği, işkence hanelerde gençlerin yok edilebildiği, darbecilerin ordusunu sokaklara insan avına çıkardığı zamanlardan… Yaklaşmakta olan devrimin ayak seslerini duyduğumuza inanırken tüm seslerin tanklarla, postallarla çiğnendiği zamanlardan…Gözaltına alınalı birkaç gün oldu. Dışarısını daha şimdiden deli gibi özlediğimin ayrımına varıyorum. Pencereden bakıyorum, İstanbul’a kış güneşi ne de yakışmış, boğaz yine büyüleyici, manzara göz kamaştırıcı. Ah deniz, köprü, yollar, kalabalıklar… Kim bilir ne zaman kavuşacağız! Hoşça kal gökyüzü, kuşlar, sokaklar, sokaklardaki insanlar, ağaçlar, hoşça kalın!
Kitap Yorumları - (0 Yorum)