Postmodernizm 1970’li yıllardan beri sanatlarda ve mimaride tartışılan bir konu olarak 1990’lı yılların başında Türkiye’de de tartışma ve merak konusu olmaya başladı. 1990’lar aynı zamanda “megalopoller” dönemi diye adlandırabileceğimiz, merkez ve çevrenin ülke temelli olmaktan çıkıp şehir temelli olmaya başladığı dönemdir.Elinizdeki kitap bu sürecin içindeki teorik tartışmalara ve yaklaşımlara eğilmektedir. Modernlik ve avant-garde sanatın, sanat teorisinin, şehirciliğin ve sosyal teorinin yan yanalığından oluşan ideolojilerin sonrasındaki yeni toplumsallaşma üzerinde durmaktadır. Kitap bir “ABC” kitabı olmasına karşın, soruna tüm karmaşası içinde yaklaşmakta ve tartışmaların neler olduğu kadar, nasıl olduklarına da bakmaktadır.
Kitabı postmodernizme giriş niteliğinde bir kitap olduğu için satın aldım. Maalesef bu beklentim karşılıksız kaldı. Postmodernizmin ne olduğundan öte farklı farklı denemelerden oluşan bir derleme gibi duruyor. Yani demem o ki bütünlüklü, sistematik bir anlatıma sahip değil. Diline gelirsem şunu söylemem lazım: bir taraftan akadenik olmayan konuşma diliyle kurulan cümleler varken diğer taraftan anlaşılmaz, kavrama boğulmuş bir dil var. Bundan dolayı, kendi adıma söylersem, ilerlemekte çok zorlandığımı söylemem lazım. Kitap bende bir hayal kırıklığı yarattı. Bundan dolayı tavsiye etmem
Kesinlikle satın almayın! Kitap, tam bir hayalkırıklığı… Başlık çok alakasız bir kere; postmodernizme giriş kitabı falan değil bu kitap ama postmodernizm üzerine bütünlüklü bir kuram da değil. Ne olduğu belirsiz… Alakasız zikzaklar çizerek, anlaşılmaz bir dil kullanarak okuru çileden çıkarıyor ve ilerleyen her sayfada “ben bu kitabı neden okuyorum?” sorusunu sorduruyor. Bir profesörün elinden çıkmamış olsa asla yayınlanmayacak bir kitap bence. Yazar, kendi itibarı için başka baskılarına müsade etmemeli 🙂
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kitabı postmodernizme giriş niteliğinde bir kitap olduğu için satın aldım. Maalesef bu beklentim karşılıksız kaldı. Postmodernizmin ne olduğundan öte farklı farklı denemelerden oluşan bir derleme gibi duruyor. Yani demem o ki bütünlüklü, sistematik bir anlatıma sahip değil. Diline gelirsem şunu söylemem lazım: bir taraftan akadenik olmayan konuşma diliyle kurulan cümleler varken diğer taraftan anlaşılmaz, kavrama boğulmuş bir dil var. Bundan dolayı, kendi adıma söylersem, ilerlemekte çok zorlandığımı söylemem lazım. Kitap bende bir hayal kırıklığı yarattı. Bundan dolayı tavsiye etmem
Okunması bir hayli ağır ve zor bir kitap olsa, mutlaka edinilmesi gereken eserlerden birisi.
Postmodernizm üzerine kapsamlı olmasa da yeni başlayanlar için faydalı olacak bir eser.
Postmodernizm gibi karmaşık bir kavramı postmodernizmden de karmaşık bir üslupla anlatmaya çalışan Ali Akay kitabı.
Kesinlikle satın almayın! Kitap, tam bir hayalkırıklığı… Başlık çok alakasız bir kere; postmodernizme giriş kitabı falan değil bu kitap ama postmodernizm üzerine bütünlüklü bir kuram da değil. Ne olduğu belirsiz… Alakasız zikzaklar çizerek, anlaşılmaz bir dil kullanarak okuru çileden çıkarıyor ve ilerleyen her sayfada “ben bu kitabı neden okuyorum?” sorusunu sorduruyor. Bir profesörün elinden çıkmamış olsa asla yayınlanmayacak bir kitap bence. Yazar, kendi itibarı için başka baskılarına müsade etmemeli 🙂