Portekiz edebiyatının yetkin kalemi Fernando Pessoa’nın ölümünden sonra keşfedilmiş iki diyalog-metin, ilk kez Türkçeye kazandırılan Prensin Ölümü ile Şeytanın Saati bu kitapta bir araya geliyor. Dramaturjisi ve teatral dinamiğiyle ön plana çıkan, dramatik yapının adım adım zirveye yaklaştığı metinlerde kişiler sürekli kimlik, kimliklerse yer değiştirir. Zihinlerindeki imgelere dalınır, mitler ve metafizik düşünceler gözden geçirilir, diyaloglar harmonik bir yapıya bürünür. Baş döndürücü bir dinamiğe sahip fragmanlar arasından sızan ölüm sessizliği ve delilik, teatral ruhu koruyan muğlak bir sahnelemeye dönüşür. Tarihin ve mitolojinin derinlerinden uzayın derinliklerine, tanrılara ve şeytana uzanan bu yolculuk, şair sıfatıyla anılagelen Pessoa’nın dramaturg kimliğine iade-i itibar kazandırırken, okurunun zihninde de kapılar açıyor.
Huzursuzluğun Kitabı ile tanıyoruz Pessoa’yı. Onunla başlamışsanız elbette yetersiz gelecektir bu kısa eseri.
•
İçerisinde iki diyalog-metin barındırıyor:
Prensin Ölümü ve Şeytanın Saati.
•
Yazarın ölümünün ardından keşfedilen “20.000” el yazmasından ikisi bu ürünler. Eserlerine son halini veremedi ya da hiç yayımlamayacaktı bunları Pessoa. Bilemiyoruz.
•
Uzun uzun yazmak isterdim hakkında; fakat yetkin bir eser olduğunu düşünmüyorum maalesef.
•
Prensin Ölümü’nde “P. ve X.” olarak isimlendirdiği iki şahıs üzerinden ‘beden, ruh, hayat ve metafizik’ konularına parmak basıyor.
Şeytanın Saati’nde ise bir kadın ve şeytan arasında geçen diyalog üzerinden ‘pagan kültürü, şeytan ve insanlık’ gibi konulara değiniyor.
•
Kısa; ama yoğun metinler.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Huzursuzluğun Kitabı ile tanıyoruz Pessoa’yı. Onunla başlamışsanız elbette yetersiz gelecektir bu kısa eseri.
•
İçerisinde iki diyalog-metin barındırıyor:
Prensin Ölümü ve Şeytanın Saati.
•
Yazarın ölümünün ardından keşfedilen “20.000” el yazmasından ikisi bu ürünler. Eserlerine son halini veremedi ya da hiç yayımlamayacaktı bunları Pessoa. Bilemiyoruz.
•
Uzun uzun yazmak isterdim hakkında; fakat yetkin bir eser olduğunu düşünmüyorum maalesef.
•
Prensin Ölümü’nde “P. ve X.” olarak isimlendirdiği iki şahıs üzerinden ‘beden, ruh, hayat ve metafizik’ konularına parmak basıyor.
Şeytanın Saati’nde ise bir kadın ve şeytan arasında geçen diyalog üzerinden ‘pagan kültürü, şeytan ve insanlık’ gibi konulara değiniyor.
•
Kısa; ama yoğun metinler.