Hayat Dede içinde kaplumbağa kurabiyeler olan koca bir kavanozla birlikte atölyeye gitti. Kapıda her zamanki gibi uzun mu uzun bir kuyruk belirmişti. Sonu evin çatısına bile çıksanız gözükmezdi. Puhu Kuşu kasabasının çocukları, onarılması gereken oyuncaklarını hep Hayat Dede’ye getirirdi. Çünkü o, bir oyuncak tamircisiydi. İşte kavanozdaki kurabiyeler de çocuklara ikram ettiği leziz mi leziz tatlılardan sadece biriydi. Anlayacağınız Puhu Kuşu kasabasında her şey her zamankinden daha da normaldi. Çocuklar, bozulan oyuncaklar, bal renkli tilkiler, Hayat Dede ve Vera nasıl olması gerekiyorsa öyleydi. Ta ki postacı kapıyı çalana dek! Zaten tüm korkunç şeyler hep en sıradan günlerde meydana gelirdi.
Tuğba Hocanın kitaplarını nasıl övsem eksik kalır.
zorbalığı, soykırımı anlatan konusu ince ince işlenmiş yegane bir kitap.
“Ya bu deveyi güdeceksin ya da bu diyardan gideceksin” denilen bir durumda olsak da “zulme karşı tek başına olsan da yürüyeceksin.” diyen Hz. Ömer misali dik duran bir Hayat Dede’nin duruşu.anlatılıyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Tuğba Hocanın kitaplarını nasıl övsem eksik kalır.
zorbalığı, soykırımı anlatan konusu ince ince işlenmiş yegane bir kitap.
“Ya bu deveyi güdeceksin ya da bu diyardan gideceksin” denilen bir durumda olsak da “zulme karşı tek başına olsan da yürüyeceksin.” diyen Hz. Ömer misali dik duran bir Hayat Dede’nin duruşu.anlatılıyor.
Resimleri bir harika
4 ve 7 yaş çocuklarımız için aldık ve beğendik. Eğlenceli bir kitap..
tavsiye edilen kitaplar.
ben beğendim fakat 5 yaşındaki kızımın ilgisini pek çekmedi